Son üç yıldır açık enflasyon hedeflemesinde başarısız olduk. 2009 yılı için belirlenen yüzde 4'lük hedef de yüzde 7.5'e revize edildi. 2010 hedefi yüzde 6.5 ve 2011 de yüzde 5.5'e yükseltildi. Halbuki biz enflasyonu bu yıl için yüzde 4 hedefliyorduk. Nerdeyse bir katlık artış yapılması ve üstelik 2008 için herhangi bir hedef verilmemesi ki çift haneli rakamlar tahmin ediliyor,
enflasyonda bir kaç yılı daha kaybettiğimizi gösteriyor. Çünkü 2004 yılında tek haneli rakamlara indikten sonra 2008'de enflasyon yeniden çift haneli, düşmemiş aksine yükselmiş. Halbuki dünyada enflasyonun tırmanışa geçmesi 2007 yılının ikinci yarısından itibaren oluyor.
Enflasyonun yaz seyriÜstelik yaz aylarında geçen yılın rakamları eksi düzeyinde. Bu yıl enflasyon hiç artmasa bile, ki sıfırın üstünde çıkması beklemiyor,
yıllık enflasyon yükselmeye devam edecek. Yine baz etkisinden dolayı sonbaharda artış ivmesi hız kesebilir. Tabii o zamana kadar döviz kurlarında ciddi bir sıçrama maydana gelmemesi halinde.
Hedef enflasyonuEnflasyon hedefini bir kez revize ettik. Acaba şu veya bu nedenle yeni hedef tutmazsa tekrar revizyona gidilir mi? Gidilirse bu oynak bir enflasyon hedeflemesi olmaz mı? Ya da böyle bir enflasyon hedeflemesinin bir anlamı ve fonksiyonu kalır mı? Eğer tutturulabilecek oran hedeflenecekse yıllık programlarla iş zaten götürülür.
Kaldı ki enflasyon hedeflemesinde ciddi bir kredibilite kaybına uğramış bir Merkez Bankası'nın yapacağı yeni revizyonlar zaten
hedefleme enflasyonu yaratır.
Son şans
İşte dün
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz bu konuya açıklık getirdi. Yılmaz şöyle dedi:
"Merkez Bankası hedefini bir kez değiştirmelidir. İki kez, üç kez değil. Hedefi değiştirmek veya değiştirmemek bu bizim için bir program meselesi. Hedefi değiştirmemek ama o hedefe ulaşamamak, inanılırlığı yitirmek anlamına gelir. Ama hedefi değiştirip ona da erişememek daha da büyük itibar kaybına yol açar. Dolayısıyla hedefimizi bir kez değiştirdikten sonra hedefe ulaşmak için gerekli bütün politikaları uygulamak zorundayız." Neye yol açar? Bu açıdan bakınca hedefi bir kez değiştiren Merkez Bankası son şansını kullanmış, son kurşununu atmış bulunuyor. Bundan sonra ne yapıp edip hedeflere ulaşmak zorunda. İkinci bir revizyona gitme şansı ve fırsatı yok.
Bu durum faiz artırımı sürecinin devamını getirebilir. Parasal sıkılaştırma likiditenin daralması sonucunu doğurur. Döviz kurunu baskı altında tutabilir. Aksi ise enflasyon hedeflemesine elveda etmek anlamına gelir. Bu durumda hedeflemenin yerine neyin konulacağı kadar, yükselen enflasyonun yapacağı tahribat ve başarısızlığın yıkımı daha önemli olur.
Sonuç
"Eğer fırtına sırasında gemiyi terk etmek imkanı olsaydı, hiç kimse okyanusu geçemezdi."
C.F. Kettering
Yayın tarihi: 19 Haziran 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/19//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.