Anayasa profesörü Mustafa Erdoğan, Star gazetesinde, Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsüne ilişkin kararını
"Bu bir darbedir" başlıklı yazısıyla yorumladı:
"Anayasa Mahkemesi, anayasanın açıkça kendisine yasakladığı yetkileri kullanmak ve Meclis'
in tali kurucu yetkisini gasp etmek suretiyle, aslında anayasanın kendisini iptâl etmiştir. Böylece anayasal bir organ olmaktan çıkmış, de facto egemen hale gelmiştir. Bu yargı darbesinin, anayasanın askeri bir cunta tarafından yürürlükten kaldırılmasından, özünde bir farkı yoktur. Yeni fiili rejimi, 'yargı diktatörlüğü'
olarak tanımlayabiliriz. Bu rejimde, kuvvetler ayrılığının yerini, kuvvetler hiyerarşisi almıştır; hiyerarşinin tepesinde Anayasa Mahkemesi bulunmaktadır. Ve TBMM, bir Danışma Meclisi'
ne dönüşmüştür. Tıpkı darbe dönemlerinde olduğu gibi." Mustafa Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü kararına muhalif kalan 2 üyesine, Haşim Kılıç ve Sacit Adalı'ya bir çağrı yapıyor:
"İstifa edin." Sahi, niçin Haşim Kılıç ve Sacit Adalı istifa etmeyi düşünmüyor? Kılıç, meşruiyeti giderek tartışılan Anayasa Mahkemesi'nin kaybettiği itibarını yerine getirmek için çabalayacağına, şöyle mertçe ortaya çıksın ve desin ki,
"Arkadaş, hukukun üstünlüğüne saygı göstermeyen ve anayasayı çiğneyen bu mahkemede benim yerim yoktur." Türkiye'nin medeni cesaret sahibi insanlara ihtiyacı var.
Yayın tarihi: 15 Haziran 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/15//haber,45A263F6069F427480E2518774E96D5E.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.