Haber akışı yoğun bir haftayı geçirdik. İçeride enflasyonda hedef revizyonu ve türban kararı; dışarıda ABD işsizlik oranında sıçrama ve tahvil sigorta şirketlerinin kredi notunda düşüş, finansal piyasalarda çifte baskı yarattı. Özellikle cuma günü ABD borsalarının yüksek kaybının ve petrol fiyatlarındaki bir günlük yüzde 8.86'lık sıçramanın etkisinin bu haftaya yansıması beklenebilir.
Negatif gelişmelerin ve haberlerin de eklenmesi halinde, küresel kredi krizinde yeni bir dalga başlayabilir. Anayasa Mahkemesi'nin türban kararı, kapatma davasının önemli dönüm noktalarından biriydi. Perşembe ve cuma günü fiyatlara da yansıdı. Ancak dramatik fiyat değişimlerine yol açmadı. Çünkü önceden beklentisi şu veya bu şekilde oluşmuştu. Üstelik dış piyasaların seyri nisbeten güçlüydü.
-
İstihdam iyi, işsizlik kötü- Ancak bu seyir cuma 15.30 itibariyle bozuldu. Yerine negatif seyir aldı. Hatta Dow Jones yüzde 3.13'lük düşüşle son dalgalanmada en büyük günlük kaybını yaşadı.
Saat 15.30'da piyasaları değiştiren olay ABD mayıs ayı tarım dışı istihdam ve işsizlik oranının açıklamasıydı. İstihdamda azalma 53 bin beklenirken 49 bin çıktı. Bu veri beklentiye göre iyi geldi.
Piyasanın olumsuz algıladığı veya satış için gerekçe saydığı ise yüzde 5.1 olarak beklenen işsizlik oranının yüzde 5.5 çıkmasıydı. Bu da 2004'ten bu yana işsizliğin en yükseğe çıktığının göstergesiydi. İşsizlikteki artışa ABD piyasaları sert tepki verdi. 19 Mayıs'taki 13.171 puanlık düzeyine göre de yüzde 7.29 değer kaybetti.
-
Tahvil sigortayanların reytingi- Belki ABD'de bardağı taşıran son damla işsizlik rakamları olmuştur ama tahvil sigortalayan şirketlerin kredi notlarındaki düşme de bardağı dolduran önemli bir gelişmeydi. Yılın ilk aylarında da gündeme gelmişti. 5 Haziran'da S and P tahvil sigortalayıcıları AMBAC ve MBIA'nin reytingini AAA'dan AA düzeyine düşürdü. Tahvilleri sigortalayan şirketin reytinginin düşmesi sigortaladığı tahvillerin kredi notunun indirilmesini gerektiriyor. Bu nedenle not ile birlikte tahvillerin fiyatı da düşüyor. Bu durum tahvilleri ihraç eden finansal kuruluşların, özellikle bankaların yazacağı zararları büyütüyor .
-
Kritik hafta- Bu açıdan kritik bir haftaya giriyoruz. İlk güne Asya borsalarının ABD'deki çöküşe verecekleri tepkiyle başlayacağız. Bir de ABD borsalarının futures işlemlerinin nasıl başladığı, Asya için de yol gösterici olacak. Futures işlemlerde ABD'deki düşüşün durması, Asya, Avrupa ve Türkiye'deki etkiyi küçültebilir, tersi ise büyütebilir.
Genelde böyle bir sert düşüşün ardından hemen toparlanma olmayabilir. Küresel piyasalarda belli bir dalga yaşanmasına yaşanacak ama bunun boyutunu gelişmeler belirleyecek. Zaten bir bölümü geçen hafta yaşandı. Devamının azalarak da olsa geleceğinin anlaşılması, Türkiye piyasalarına etkiyi aynı büyüklükte yansıtabilir. Çünkü cuma gününden kalanlar var. Yurt içinde de, dışarıdan gelecek bu etkiyi kesecek olumlu bir gelişme yok.
-
Yerliler hazırlıklı- Dalgayı hem içeriden hem de dışarıdan alıyor olmamız, siyasi belirsizliğin artması, dövize yönelmeyi de hızlandırdı.
İster faizin getirisinden habersizlik isterse de devalüasyondan, dış dalgadan veya siyasi şoklardan korunma isteğiyle olsun, yerlilerin döviz hesapları ilk kez dalya dedi, 100 milyar doları aştı. 100 milyar dolar az para değil, milli gelirin 7'de biri. Hatta büyük para.
Liranın değer kaybettiği bir ortamda yerliler dövize yatırıma hız vermesi acaba en kötü duruma hazırlık mı?
- Sonuç- "Kazandığınız her şey için bir şey kaybedersiniz." Emerson
Bugünkü Tüm Yazıları
Yeni bir dalga mı geliyor?
Yayın tarihi: 9 Haziran 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/09//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.