kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Haziran 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Cinsellik, flört ve zina

Sex and the City, New York'taki özgür kadınları anlatan romantik komedi türünde bir film. Bence, dizisinden daha güzel. İstanbul Festivali hariç, uzun süredir, dolu bir sinema salonunda film seyretmemiştim.
Türkiye, inançlarını aynı biçimde yaşayan, aynı şeyleri düşünen, tek kalıptan çıkmış insanların ülkesi değil. Kozmopolit ve çoğulcu bir toplum yapımız var. Özellikle, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerden bahsediyorum. Sözüm biraz da, "Flört ve Zina" konusunu baş meselesi haline getiren Radikal gazetesine. 1 Haziran 2008 tarihli nüshasında, alaycı bir de başlık kullanmış: "El ele tutuşma, yoksa yanarsın!"
Dünyayı bir başka pencereden seyreden Diyanet İşleri, dini referansla, flörte "ahlaksızlık" derken, sinemalarda cinsellikte ve aşkta sınır tanımayan 4 kız arkadaşın filmi oynayabiliyor. Ne "Diyanet, flörte nasıl ahlaksızlık der" diye eleştirmeliyiz; ne de "Aşkı ve cinselliği kutsayan bir film sinemalarda oynuyor" diye dert edinmeliyiz.
Dinin, "günah" ve "sevap" anlayışı ile bizlerin vicdanının belirlediği "iyi/kötü", "doğru/yanlış" mefhumları örtüşmeyebilir. Herkesin, kendi hesabını verdiği, her koyunun kendi bacağından asıldığı bir dünyada, kimse kimseye kendi doğrularını dayatamaz. Dindar insanların inançlarının beslediği dünya görüşü, bireyler arası ilişkileri farklı bir biçimde tanzim edebilir.
Herkes, birbirinin hayat tarzına saygı göstermeli. Kimilerinin dillerinden düşürmediği laiklik, saygı ve hoşgörü sınırının aşılmamasını da gerektirir.