Vatandaşın oylarıyla şekillendirdiği sivil siyasete karşı psikolojik operasyon düzenliyorlar. Hukuku eğip bükerek bir nevi darbe yapmaya çalışıyorlar. Milli iradenin içine ediyorlar.
Türkiye'de birçok aydın demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinden hareket ederek, bu duruma karşı çıkıyor.
İçlerinde Ergenekoncuların, darbe heveslilerinin, otoriter laikçilerin de bulunduğu karşı cephe ise bu aydınlara " Vay sen nasıl demokrasiyi savunursun " diyemiyor.
O zaman karalamak için ne yapmalı? Basit: Demokrat aydınları " hükümet şakşakçısı " ilan ediyorlar.
Bilerek böyle davrandıkları için haysiyetsiz bir yaklaşım elbette. Sadece demokratlara değil düşmanlıkları elbette. Eskiden SABAH'ta da çalışmış bir köşe yazarı, seçimlerde önce, AKP'ye çamur atmak için haberleri bile bile çarpıttığını söylemişti. ("Ben hükümete karşı pozisyon aldığım için öyle yazmak zorundayım" demişti.)
Bunlara soralım
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı
Jose Manuel Barroso... AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi
Olli Rehn... Avrupa Parlamentosu Türkiye Karma Komisyonu Başkanı
Joost Lagendijk... İngiltere Dışişleri Bakanı
David Miliband... Ayrıca kapatma davasına karşı çıkan, yapılanları demokrasiye aykırı bulan, sürüyle
Avrupalı ve
ABD'li siyasetçi, devlet görevlisi ve gazeteci...
Yahu bunların hepsi mi hükümet şakşakçısı? Söyleyin bakayım, küçük beyniniz bunu nasıl açıklıyor?
Yayın tarihi: 21 Mayıs 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/21//haber,E16BB6FE3A7F42C680480BB5CE5068C2.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.