kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Mayıs 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ŞEREF OĞUZ
ÖNERİ-YORUM

Ele salmak, yele salmak!

Özelleştirmeyi tam da benimsemişken, olacak iş mi şimdi?
Dünya, yeni bir rüzgarı kucaklamaya başlamış. Başlasın...
Bizler özelleştirme türküsünü güzelce mırıldanıyorduk oysa.
Putin'in Rusya devlet başkanlığındaki son imzası, özelleştirme sonrası rüzgarın en somut tanımı gibi: 42 stratejik sektörde, küresel oyunculara yer yok!
İlginçtir; bir yanda küreselleşmenin faydalarından dem vurup ekonomiyi olabildiğince özgürleştirme gayretleri var, öte yanda ise küreselleşme tehdidine karşı kendini koruyanların yaptıkları var. Olan biten şu aslında: Kendi çıkarları söz konusu olduğunda akıl almaz korumacı davranan ülkeler, söz konusu Türkiye gibi "akılları karıştırılmış" ülkeler olunca, aşırı liberal taleplerle çıkageliyorlar.
AB, bu çifte standardın en somut örneklerini sunuyor bize.
Kendimizi, sanayimizi ve tacirimizi korumaya yönelik her türlü adımı "ekonomik irtica" diye damgalayıp aşağılarken, AB'nin kendi çıkarlarına ters gelecek her türlü küreselleşme adımından geri duruyor.
Küresel olacağız diye finans sektöründen dışlandık, iletişim sektöründe ise adında Türk olanlar dahil büyük firmamız kalmadı.
Küresel alana taşınabilecek potansiyeldeki her firmamız, "küreselleşme rüzgarına karşı durmak ayıp olur"(!) gerekçesiyle, ele ve yele salındı gitti.
Fakat Rusya gibi Çin gibi ve hatta Amerika gibi ülkeler bizim kadar akıllı(!) olamadığından, küreselleşmenin yıkıcı etkilerine karşı kendi vatandaşlarını koruyacak tedbirler geliştiriyorlar.
Ülke çıkarlarımızdan söz etmeye görün; ya "ulusalcı"sınız ya da küresel değerlerin(!) karşısına dikilmiş "çağdışı biri"siniz.
Peki bu işin akıl ile ilişkilendirilecek bir boyutu olamaz mı?
Sabah'ın dünkü sayfalarında Fransız'ından Rus'una, Alman'ından İtalyan'ına dek, pek çok ülkenin kendi ulusal çıkarı için küreselleşme rüzgarına karşı geliştirdiği tedbirler sıralanıyordu.
Gelişmiş ülkelerin başardığı ancak bizim beceremediğimiz yığınla iş olabilir. Ancak bizim de iyi yaptığımız, küresel arenada rekabet avantajı yaratabileceğimiz çok sayıda alan var. Onları akıllıca ve cesurca koruyabilmeliyiz.
Türkiye'nin var edebildiği değerleri, küreselleşeceğiz diye ele salmak yele salmak, akıl açığı dehşeti değilse, nedir!..