İşsizlik, bir siyasetçi için "
en büyük sorun " olarak tanımlanabilir. Ancak önceliği değilse,
popülist bir söylemden öteye geçemez.
Ekonomi bürokratı için işsizlik, bir
istatistikten başka bir şey olmayabilir. Kendisi işsiz kalmadığı sürece, bu istatistiğin, "
makul ölçülere indirilmesini " pekala söyleyebilir.
Kamu güvenliği açısından işsizlik,
suç potansiyeli anlamına gelir ki kaybedecek bir şeyi kalmamış insanların bir süre sonra toplumsal bomba haline geldiğini bilirler.
İşi olanlar için işsizlik, "
ben de kalabilirim " kaygısından daha derin değildir. Sendikacı için işsiz, "
üye olmadığı ve dayanışma aidatı ödemediği için " var bile değildir.
Akıllı işveren için işsiz, "
henüz iş veremediği " kişidir ve kafası, gönlü üretime odaklı bu insanların övüncü, "
daha fazla insana istihdam " odağındadır.
Akılsız işveren için işsiz, "
daha önce işten kovduğu " kişidir. Yeni yatırımını anlatırken, aldığı ileri teknoloji ürün fabrikasında her şeyi "
insansız" yapacağıyla övünür.
Peki
işsiz için durum nedir? Örgütsüz, sahipsiz ve toplumsal zenginliğin taşrasına itilmiş bu kesim,
kendini nasıl görüyor? İşsizliğin işçideki anlamı daha hazin bir tanım barındırıyor; "
hayat standardının düşmesi, çalışmadan vazgeçme, işlerin angarya gibi gelmesi, iş ve iç disiplinin bozulması, aileye yansıyan sorunlar ve tehlikeli bir geleceğin inşası. "
Peki işini kaybetmiş biri ne düşünür?
Ekonomik güvencenin ve ihtiyaçların giderilmesini sağlayan gelir kaynağının kaybı, "
ailenin rızkını sağlayan kişi " rolünün sona ermesi, zaman duygusunu ve buna bağlı olarak düzen algısını kaybetmek.
Bir başka gerçek, işsizliğin,
yoksulluk girdabına sürükleyen dramında yatıyor; beslenme bozuklukları, kas yapısı ve vücut direncinin zayıflaması, bulaşıcı ve salgın hastalık tehlikesinin artması, mide-bağırsak, kalp ve dolaşım hastalıkları gibi
psikosomatik bulgular. Tansiyon, kolesterol, raşitizm şikayetleri.
Stres, depresyon eğilimi,
umutsuzluk, içine kapanma, özsaygının yitirilmesi, toplumsal ve ailevi rolün kaybıyla oluşan belirsizlik, suç işlemeye yatkınlık.
İşsizini
görmezden gelen toplum, bir süre sonra işsizliğin yarattığı sosyal
sorunları yaşamak zorunda kalıyor.
Sahi, biz istihdamı artıracaktık, ne oldu?
Yayın tarihi: 11 Nisan 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/11//haber,581C4DE9B0154C48A79D35D81DFB2851.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.