Kurnaz toplumların en belirgin özelliklerinden biri,
nimetleri kovalarken
külfetlerinden sıyrılma gayretidir.
Ekonomide işler yolunda gitmemeye başladığında, toplumun
kurnaz kesiminin davranışları daha da belirgin hale geliyor.
Piyasalardaki durgunluk ortamı, bu
kurnazlığın arenası gibi.
Kimi vadesi gelmiş 10 bin lirayı ödeyemediğinden kimi de 10 milyon lirayı denkleştiremediğinden sıkıntıdadır.
Bu, ekonomik daralmanın doğasında olan bir şeydir.
Fakat bu durgunluğu belki de krize taşıyacak dinamik,
kötü bir tutumdan kaynaklanır.
O da sıkıntıyı bahane edip
"nasılsa kimse ödemiyor" deyip, durumu uygun olduğu halde kendi borçlarını ödememektir.
Bu
kurnazca tutum yüzünden alacağını tahsil edemeyen
dürüst işadamları da
kurnaz ve ahlaksız fırsatçılar yüzünden, "işini kapama" noktasına taşınabilmektedir.
Yasalar, borçluyu, borcuna sadık kalmaya zorlar.
Hele ki
alacaklın devlet ise borcundan kaçmanın imkanı yok gibidir.
Ancak ortağını kandırmayı
maharet, müşterini dolandırmayı
hüner veya vergi vermemeyi
şecaat sayıp, kurnazlığı
"iş ahlakı(!)" olarak benimsemişse, bunun da bir yolu bulunabiliyor.
Son 20 yılda olan biten, aynen buydu.
Şimdi bu ahlaksız yapılar, geçmişe göre daha zor ayakta kalabiliyor.
Ticarete getirilen yeni düzenlemeler,
hesap verebilirlik kavramının giderek benimsenmesi, yasaların uygulanıyor olması, ahlaksızlığı zorlaştırıyor.
Bilgi ve iletişim teknolojileri de
"paranın izini sürme" ve
"ekonomik adımlarımızı izleme" konusunda, bizlere yığınca imkan sunuyor.
Tüm bu gelişmelere rağmen, serbest meslek sahipleri, mesela doktor, avukat ve mimarların çoğunun,
asgari ücretliden daha az vergi vermesini anlamak mümkün değil.
Beyan ettikleri gelire bakıldığında
yoksulluk sınırında yaşadıkları(!) anlaşılan bu insanları caydırıcı tedbirleri geliştiremeyişimiz, bana göre
utanç vericidir.
Vergi, devlete olan borçtur ve ona sadakat, son derece hayatidir.
Kural şudur;
"insanı eğitemiyorsan, tedbirini eğit." Bir günde 10 asgari ücretlinin aylığından fazla kazanan doktorun devlete olan
vergi borcuna sadakatini sağlamanın bir yolu olmalı.
Her yıl kurnazların marifetlerini yazıp çizmek yerine bunları
durduracak tedbirlere odaklansak, daha iyi olacak gibi geliyor bana.
Yayın tarihi: 13 Mayıs 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/13//haber,E96AED56C95D475DA7378755D4122B00.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.