kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERGUN BABAHAN

Ölümüne çalışmak

Bir ülkede insanlar savunma için şehit düştüğünde elbette kıyamet kopar, kopmalıdır.
Bir ülkede çocuklara yönelik bir suç işlediğinde de kıyamet kopar, kopmalıdır.
Bir ülkenin sokakları kapkaçtan geçilmez hale gelince de kıyamet kopar, kopmalıdır.
Ama bir ülkenin neredeyse karın tokluğuna çalışan insanları birbiri ardına kazasında öldüğünde de kıyamet kopmalıdır.
Kıyamet kopmakla kalmamalı, sorumlular derhal cezalandırılmalı, bu tip olayların tekrarlanmaması için gereken önlem alınmalıdır.
Bu işi yapmakla görevli siyasetçi veya bürokrat, ölümleri sıradanlaştırmamalıdır.
Tuzla tersaneleri Türkiye için hem kanayan bir yara, hem de utanç vesilesi.
İş kazalarında ölümsüz geçen ay yok gibi.
Dünya çapında teknelerin burada yapıldığı, ülkemize hem onur, hem para kazandırdığı doğru.
Ama bu birbirinden güzel teknelerin genç işçilere mezar olduğu da doğru.
Türkiye yoksulluğun ve işsizliğin çok olduğu bir ülke.
Ölen işçinin yerini almaya hazır, ölüm tehlikesini bile bile hazır, yüzlerce insan var.
Bir madenin üst düzey yöneticisi bir dostum anlatmıştı.
Güneydoğu'da bir madende bir işçi, işe öğle saatlerinde gelmiş. Yönetici arkadaşım da tesadüfen oradaymış. Niye geç kaldığını merak etmiş, tembelliktense, herkese ders olsun diye işine son verilmesini istemiş.
İşçiden aldığı cevap karşısında kaskatı kesilmiş: "Beyim iki yaşındaki oğlum öldü, onu toprağa verdim, öyle geldim."
İşin, aşın evlat acısını bile yaşatmaya fırsat tanımadığı bir dönemdeyiz.
"Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir" diyebiliyorsak, aynen devam edebiliriz.
Ancak birazcık vicdan sahibi hiç kimsenin böyle bir şey diyebileceğini zannetmiyorum.
O zaman bu işçileri Romalı gladyatörler gibi ölümün kucağına atmaktan vazgeçelim.
Kimse canı pahasına karnını doyurmak zorunda kalmasın.
Tuzla
tersaneleri, onur kaynağı olsun ama işçilere mezar olmasın.
Yine yetkililer çıkıp uyduruk para cezaları kesmekle yetinmesin.
Burada işçilerin art arda ölmesine neden olan bir düzen var.
"Eğitimsizlik" diyerek iş zamana yayılmasın.
Gerekiyorsa her tersaneye, her atölyeye bir müfettiş konulsun, gerekli önlemleri almayanların ruhsatları iptal edilsin, işyerinde işçisi ölen adam, "öldürmeye sebebiyet"ten yargılansın.
Artık sözün bittiği yerdeyiz.
Bu ölümlere tepki göstermek yetmez, önlem alın, komisyon kurmayın, önlem alın.
Önlem alın ki, artık Tuzla ölüm tersanesi olmaktan çıksın.
Önlem alın ki, insanlar ölümüne çalışmak zorunda kalmasın.