İzmir'de harika saatler geçirdik gene, iki üniversitenin öğrencileriyle.. Sabah Yaşar'da.. Öğleden sonra 9 Eylül'de..
İkisinde de en çok sorulan sorular, Sabah üzerinde yoğunlaştı. Özellikle de "Benimle Sabah" üzerinde..
Genelde şöyle düşünüyorlardı.. Sabah artık özgür bir gazete değildir.
Recep Tayyip Erdoğan'ın gizli açık müdahaleleriyle bir AKP İktidarı sözcüsüne dönüşmüştür.. Bu parti ve iktidarına karşı görüşleri belli olan cumhuriyetçi Hıncal Uluç'un bu gazetede ne işi var?.
Dedim ki..
"Bir an için düşündüklerinizin doğru olduğunu kabul edelim.. AKP ve iktidar sözcüsü bir gazetede bir muhalif sesin nerdeyse tam sayfa bir köşe işgal ederek, partiye, liderine ve görüşlerine karşı çıkması ve şu anda ülkede iki numaralı tiraja sahip bu gazetenin okurlarına, 'Karşı' görüşleri de anlatmaya devam etmesi, zaten muhalif bir gazetede yer alıp yazmasından daha etkili değil midir?." Gençlere "Klişelere kanmayın. İnanmayın. İletişim çağında yaşıyoruz. Her türlü bilgiye artık kolayca ulaşabilirsiniz.. Size söylenenlerden şüphe edin. Araştırın. Bulun, sonra özgür düşünün ve o zaman, ancak o zaman karar verin. Peşin verilmiş kararlar içinde hareket etmeyin" dedim..
Sabah ne olacak?..
Bu sorunun yanıtını bugünden vermek kolay değil. Bekleyip görmek gerek..
Üzerinde bir sürü yolsuzluk iddiası var. Ama bu ülkede yüzde 47 ile iktidar olmuş bir partiyi bile yargılayan, başbakanları mahkum edip hapse atan bir hukuk düzeni de var.
Sabah'ın yeni sahipleriyle ilgili bir yasadışılık varsa, hukuk sistemimiz onun da hesabını soracaktır. Hukuka inanmak, saygı ve sabırla beklemek gerek.
Bu bir.
İkincisi..
Sabah'ın yeni patronu
Ahmet Çalık'la iki kez konuştum. İlki ihaleyi kazandığı günlerde.. İkincisi, gazetenin künyesine adını koyduğu gün, odama yaptığı nezaket ziyaretinde..
İkisinde de Sabah'ın "Tarafsız" olacağını söyledi. Sebebini de, caf caflı hamaset cümleleriyle değil, ekonomik olarak açıkladı..
"Sabah'a 1.1 milyar dolar nakit ödedik. Daha kapıyı açtığımız gün, işletme sermayesi olarak 150 milyon dolar koyduk. Bu ilk yatırımlarla "Merhaba" deyişimiz 1.5 milyar doları bulacak. 1.5 milyar dolar sıcak para, Koç Holding'i bile sarsacak kadar büyüktür. Geri dönmezse biteriz. Taraflı gazete satmaz, taraflı televizyon izlenmez. Tiraj ve reytingler düşerse, gazete de, televizyon da reklam almaz ve her şey biter.. Tarafsızlık bizim için zorunludur." Aynen öyle..
Sabah ve atv tarafsız olmaya mahkûmlar.. Yoksa Çalık Holding ve Ahmet Çalık onulmaz yaralar alır. İşleri çok iyi bir işadamı, kendisini durup dururken timsahların yüzdüğü havuza atar mı?.
Ahmet Çalık'ı daha önce tanımadım. Duymadım da.. Karşılıklı konuştuğumuzda, duygularım "Doğru söylüyor" dedi bana.. Onu yakından tanıyan güvendiğim dostlarım da "Çok sağlamdır" diye teminat verdiler adeta.. Bu yüzden özellikle Doğan gurubunun kopardığı yaygaraya kapılıp, sonradan üzüleceğim "Acul" kararlar almayı bir kenara bıraktım..
Bunca yıldır ne badireler atlattık. Bunca yıldır Sabah'ı ayakta tutmak için ne müthiş bir savaş verdik, nelere katlandık ve sabırla bekledik. Bir süre daha beklemenin zararı yok.. Ama erken ve yanlış bir karar verip, yıllardan beri tek hedefleri Sabah'ı yıkmak olanların ekmeklerine yağ sürersek, o zaman, işte asıl o zaman geri dönüşü olmayan, yanlış bir adım atmış, kendi elimiz, beynimiz ve alın terimizle, her türlü güçlüğe göğüs gererek yaşattığımız bir "Basın özgürlüğü" teminatını yok ederiz.
Bekleyeceğiz ve Sabah'ın ne olacağını, biz içerden, siz dışardan hep birlikte göreceğiz.
O zamana kadar..
Devam!.. İnançla ve sabırla devam!..
Yayın tarihi: 2 Mayıs 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/02//haber,1820A2C0C1A44202A98E807056D3CD4A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.