Bugün takım sporlarında atletik becerilerin, kolektif savaşmanın, daha çok istemenin getirdiği artılar hiç tartışılmayacak gerçekler. G.Saray'ın evinde oynamanın yaratığı enerjiyi de arkasına alarak kurduğu büyük baskı, muhtemel golün de habercisiydi. Nonda'ya nasip olan bu tarihi gol, onun çalışkanlığına çok değerli bir ödül oldu.
Basketbolda boyalı bölge dediğimiz üç saniye koridorunun, yani pota altı civarını koruyamazsan kazanamazsın. Futbolda karşılığı olan ceza alanı içini Servet, Emre ve Aykut, son dakikalarda da hemen hemen hepsi öylesine bir kararttılar ki, F.Bahçe'ye gerçek bir pozisyon şansı yarattırmadılar. G.Saray tamamen kapandığı anlarda belki ciddi risk aldı. Ama dün kazananın yanında olması gereken şans ve başarılı defans derinliği onlarlaydı. Çabaları ve arzuları bir dünya derbisini zaferle kapatmanın büyük mutluluğunu, onurunu yaşattı sarı-kırmızılılara.
Sahaya spor salonundan basketbolcu gözüyle bakınca çok değerli tablolar vardı. Birbirlerine olabildiğince dostça davranan iki takım futbolcuları... G.Saray'ın yaşayan hemen tüm başkanlarını stata buluşturan zihniyet... Çekinmeden maç davetine eşiyle koşarak gelen Feldkamp... Rahmetli Değer Ağabey'in Türk sporuna kattıklarının anıldığı, böyle bir derbi öncesi için önemli olan saygılı duruş.. Galibiyeti önce Feldkamp ve eşiyle sarılarak kutlayan Adnan Sezgin...
70 MİLYON İNSAN... Michael Jordan, bütün zamanların en büyük basketbolcusu. Birebir herkesi geçebildiği için. Lefter gibi, Rıdvan gibi. Oyunun asistlerini her gece yaratabildiği için. Alex gibi, Lincoln gibi. Her maç skoru kaydedebildiği için. Semih gibi, Hagi gibi. Kısacası onu Jordan ve eşsiz yapan, ondaki yaratabilme ve kontrol gücü.
Ben, dünyaya gelmemizin en önemli realitesinin işimize, ofisimize, takımımıza, ne ile uğraşıyorsak, çevremize ve insanlığa iyi şeyler yaratabilmek için olduğuna inanıyorum.
Dün gece G.Saray kazandı. F.Bahçe, Avrupa başarılarıyla taraflı tarafsız milyonları sokağa döktü. Bu güzel tabloları yaratabilme gücüne sahip olanların bundan sonraki haftalarda da aynı değeri ve sürekliliği ortaya koymaları büyük futbol endüstrisine daha da büyük değer katacaktır.
Maçın, hatta şampiyonluğun sonucunu kabullenip yarınları daha iyi yaratabilme gücü bu 70 milyon deli spor enerjili insanın da katkılarıyla Türk sporunu ve futbolunu yukarılara çıkaracak.
Yayın tarihi: 28 Nisan 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/28//didin.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.