Çeltik deyip geçmeyin! Filipinler'in başkenti
Manila'da enstitüsü bile var.
'Uluslararası Çeltik Araştırma Enstitüsü' çeltik çeşidini dünyaya tanıtıyor. Bu enstitüde tam
10 bin çeltik çeşidi var, çeltik çeşidi yarışında Türkiye ön saflarda yerini alıyor.
Türkiye'nin
23 çeltik çeşidinden
21 çeşidi Uluslararası Çeltik Araştırma Enstitüsü'nde sergileniyor. Türkiye, bu farklılığını Türkiye'nin çeltik stratejisini belirleyen
Trakya Tohum Araştırma Enstitüsü'ne borçlu.
Trakya Tohum Araştırma Enstitüsü 'Buğday, pirinç, arpa, ayçiçek' üzerine çalışıyor.
Trakya Tohum Araştırma Enstitüsü'nde 23 çeltik çeşidinin 21'ne isim babalığı yapan kişi ise ziraat mühendisi
Halil Sürek. Kendisi Türk pirincinin isim babası, hatta marka mucidi.
30 yıldır çeltik üzerinde çalışıyor.
21 çeltik çeşidi içinde en önemli markaları,
Edirne,
Halilbey ve
Osmancık-97.' Osmancık-97 deyip geçmeyin!
Türkiye'nin pirinç üretiminin
yüzde 85'i Osmancık-97'ye ait. Bu da 400 bin tonluk pirinç üretimin en az
350 bin tonunun Osmancık-97 olduğunu gösteriyor.
Az şey mi?
Türk halkı yediği pirincin ne olduğunu bilmeli.
O yüzden naçizane bir önerim var. Halil Sürek'e bugüne kadar kimse ödül vermemiş.
Ben de, "AR-GE'ye, gen teknolojisine inanan bir kurum, yani birileri ödül vermeli!" diyorum.
Öyle ya, çeltik mucidini iyi tanıyalım. Eğer Türkiye, iyi planlama yapar, GAP'taki tuzlanmış toprakları değerlendirmeye kalkarsa pirinç ithalatçısı değil, pirinç ihracatçısı olur.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na duyurulur!..
Yayın tarihi: 19 Nisan 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/19//haber,C35F93F511C04157861C87AF12C66383.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.