kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Nisan 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MELİHA OKUR

130 milyar dolarlık problem!

Başlık ilginizi çekti mi? Çekeceğini tahmin ediyorum. Bu başlığı "Türkiye krize girer mi?" diye soranlar için attım. Çünkü her türlü yorum ve değerlendirmeyi okuyuculara bırakacağım.
Bu kez Türkiye'nin 2008 yılı finansman ihtiyacına odaklanacağız. Kafa karıştırmak istemiyoruz.
'Bakkal hesabı' ile Türkiye'yi birlikte analiz edelim diyoruz.
Hoş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün, küresel rüzgârdan büyük darbe yiyen esnaf ve sanatkârların örgütü TESK'i ziyaret etti. "Esnaf, toplumun çimentosu" dedi demesine de esnaf, 'finansman modelini' yaratamıyor. Ortada büyük sıkıntı var.
Sadece sıkıntı bu değil ki.
Türkiye, 2008'de tam 130 milyar dolar ödeme yapacak!
Ve en iyi tahminle 45 milyar dolar cari açık verecek. 2008'de 42 milyar dolar tutarındaki orta vadeli dış borç taksitini ödeyecek. Hatırlatalım. Türkiye'nin orta vadeli dış borç stoku 205 milyar dolar.
Ve, 41 milyar dolar tutarında olan 2008 yılı kısa vadeli dış borcunu kapatacak. Bu tablo karşısında, "Türkiye, 130 milyar dolar borcu kapatmak için nereden kaynak bulacak," diye sorulmaz mı?
Sorulur, sorulur...
Türkiye'nin en önemli gelir kalemini doğrudan sermaye girişi oluşturuyor. 2007 yılında net 18 milyar dolar doğrudan sermaye girişi oldu. Eczacıbaşı Holding Başekonomisti Erkin Şahinöz'e göre, "2008'de net 13 milyar dolar gelecek."
İkinci büyük gelir kalemini ise portföy yatırımları oluşturuyor.
Önce sıcak paracıların odaklandığı ilk adres olan hisse senedi piyasasına bakalım. 2007'de net 5.1 milyar dolar giriş oldu. Şahinöz'e göre, 2008'in ikinci yarısında net 3.5 milyar dolar giriş olur.
275 milyar YTL stoku olan Devlet İç Borçlanma Piyasası'na ise en fazla net 3 ile 4 milyar dolar gelir.
Geriye, kala kala kaynak yaratacak tek bir alan, 'özel sektör' kalıyor.
Gelin görün ki, özel sektörün varlıkları 70, yükümlülükleri 140, açık pozisyonu ise 70 milyar dolar. Bu geminin yüzmesi şart.
O yüzden özel sektörün bankacılık sistemi dahil en az brüt 52 milyar dolar borçlanması gerekiyor. Çünkü kamu 15 milyar dolar borçlanacak. Diyeceksiniz ki; "Yahu özel sektör borçlanmazsa ne olur?" Türkiye düzeltme yapar. Hiç lafı dolandırmayalım.
Hikâyesiz kalan Türkiye'nin güzel bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu bir kez daha hatırlatalım. İnanın, 130 milyar dolarlık problemin çözümü, 13 milyar dolar doğrudan sermaye girişini fitilleyecek olan 'Halkbank' özelleştirmesine bağlı.
Gerisi laf-ı güzaf.
Bilmem anlatabildik mi?