Pirinç vurgunu

Onlar (Haluk Trabzon ailesi) Terme ovasında (Terme'nin merkezine 4 kilometre) 432 bin metrekare araziye sahip.
Eskiden "arazinin tamamına" çeltik ekerlerdi.
Sonra baktılar "çeltik işinde para kazanamıyorlar."
İlaç, gübre, mazot, elektrik "pahalanıyor."
Çeltik "yerinde sayıyor."
Düşündüler taşındılar ve "ailece" bir karar aldılar:
- Arazinin bir bölümüne kavak ekelim.

Şu anda "arazinin çoğu" kavak fidanlığı.
150 bin metrekarelik kısmında ise "dede işini... Çeltikçiliği" sürdürüyorlar.

Bir "ayrıntı" daha verelim.
"Eskiden" yılda 300-350 ton çeltik üretirlerdi.
Şimdi "90 tona kadar düştüler."
"İşleri nasıl" diyecek olursanız...
"Eh işte... Şöyle böyle."

- Haluk anlat bakalım 2007'de ne yaptınız?
- Üretici eylülde, ekimde elindeki çeltiği Toprak Mahsulleri Ofisi'ne sattı.
- Kaça?
- Ortalama 780 YTL'ye... Kalitesine göre 3 aşağıya, 5 yukarıya.
Sonra "piyasa bin TYL'ye çıktı."
Ama TMO, deposundaki çeltiği "850 YTL'den fabrikalara dağıttı."

Hükümet yetkilileri şimdi "çeltik spekülatörlerin elinde... Stokçularda" diyor ya...
"Bunlar" kimler?
Devlet isterse "şıp diye" bulur.
Ve "anında" açıklar.

TMO'dan çeltik alan, kabuğunu çıkarıp, pirinç haline getiren "77 fabrika" var.
Spekülatörler "bu 77 fabrikanın sahipleri" mi?
Hayır.
Ancak...
Bu 77 fabrika içinde "birkaçı" var ki...
TMO'dan "eski yıllara göre çok daha yüksek miktarda" çeltik aldılar.
Hem de "piyasa fiyatının altında." Bunu "beklettiler..." Fiyatları yükseltmek için.
Bu fabrikaların sayısı "17."

Koskoca devlet, yerin 7 kat altında faaliyet gösteren çeteleri tek tek bulacak da...
"Pirinç vurguncularını" bilmeyecek, bulmayacak... Mümkün mü bu?

Pirinç meselesinde "bazı kişiler" devlet eliyle zengin edildiler.
"Olay" bu kadar basit.