Ankara Ticaret Odası (ATO), pirinç fiyatlarındaki hızlı artışla gündeme gelen gıda krizinin, en çok dar gelirli yurttaşları vurduğunu bildirdi.
ATO'nun yaptığı piyasa araştırmasına göre, pirinç fiyatları son bir yılda yüzde 141 artarken Tarım Bakanı Mehdi Eker'in pirince alternatif olarak gösterdiği "pilavlık bulgur"un fiyatı da geçen yılın Nisan ayından bu yana yüzde 100 zamlandı. Geçen yıl Nisan ayında kilosu 0.75 YTL olan bulgur, şimdi 1.5 YTL'den satılıyor.
ETİN İKAMESİ YEŞİL MERCİMEK YÜZDE 100 ZAMLANDI
Dar gelirli ailelerin protein ihtiyacını karşılamak için et yerine ikame ettiği "yeşil mercimek" de fiyatı bir yılda ikiye katlanan temel gıda maddeleri arasında yer alıyor. Şu anda fiyatı 2.2 YTL olan yeşil mercimek, geçen yıl Nisan ayında 1.1 YTL'ye satılıyordu.
Genellikle pirinç pilavı ile birlikte yenen milli yemeğimiz "kuru fasulye"nin fiyatı ise geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 97 artış gösterdi. Kuru fasulyenin bir yıl önce 1.65 YTL olan fiyatı şimdi 3.25 YTL. "Aşurelik buğday"ın fiyatı yüzde 84, "barbunya"nın fiyatı yüzde 70, "şehriye"nin fiyatı yüzde 52, kuru fasulye gibi milli yemeklerimiz arasında bulunan "nohut"un fiyatı yüzde 50 zamlandı.
Dar gelirlilerin ucuz olduğu için tercih ettiği "makarna" yüzde 114, "kırmızı mercimek" yüzde 133 zamlandı. Dökme makarnanın fiyatı bir yılda 0.70 YTL'den 1.5 YTL'ye, kırmızı mercimeğin fiyatı 0.90 YTL'den 2.1 YTL'ye çıktı.
12 AYIN ZAM ŞAMPİYONU KEREVİZ
Sebze ve meyve fiyatlarındaki artış da resmi enflasyon rakamların kat kat üzerinde gerçekleşti. Son 12 ayın "zam şampiyonu" yüzde 257 ile "kereviz" oldu. Geçen yıl Nisan ayında 0.70 YTL'den satılan kerevizin fiyatı bir yılda 2.5 YTL'ye yükseldi.
Zam şampiyonluğunda kerevizi yüzde 250 ile "can eriği" ve yüzde 180 ile "limon" izledi. Geçen yıl filesi 1 YTL olan limon, şimdi 2.8 YTL'den satılıyor. Fiyatı bir yılda 1.2 YTL'den 3 YTL'ye çıkan "ayva"daki enflasyon ise yüzde 150... Geçtiğimiz yıl Nisan ayında kilosu 1.5 YTL'den satılan "dolmalık biber"in fiyatı 2008 Nisan ayında 3.7 YTL oldu. Artış oranı yüzde 147.
"Domates" son bir yılda yüzde 115, ıspanak, pırasa ve turp yüzde 100, kabak yüzde 88, beyaz lahana yüzde 71, taze fasulye ve elma yüzde 67, pazı, patates ve çilek yüzde 50, soğan yüzde 44, semizotu yüzde 43, kivi yüzde 34 oranında zamlandı.
KAHVALTILIKLARDAKİ ARTIŞ YÜZDE 50-70 ARASINDA
Kahvaltılıklardaki bir yılık fiyat artışı da yüzde 50 ile yüzde 70 arasında değişiyor. "Tulum peyniri" ve "kaşar peyniri" bir yılda yüzde 50 zamlanırken, "beyaz peynir"in fiyatı yüzde 70, "siyah zeytin"in fiyatı yüzde 55 arttı.
Kahvaltının alternatifi olan "simit" de bir yılda yüzde 25 oranında zamlandı. Simit fiyatlarının daha da artması bekleniyor.
Türk ailesinin temel gıda maddelerinin başında gelen ekmeğe de kısa bir süre sonra zam gelmesi bekleniyor.
Yağ fiyatlarındaki artışlar da resmi enfasyon rakamlarını geride bıraktı. Nisan 2007-Nisan 2008 döneminde, ayçiçek yağı yüzde 115, mısırözü yağı yüzde 110, margarin yüzde 72, tereyağı yüzde 46 zam gördü. Aynı dönemde "tuz"un fiyatı yüzde 95, "salça"nın fiyatı yüzde 35 arttı. "Un" fiyatları yüzde 53 artarken, "yoğurt" fiyatındaki artış oranı ise yüzde 25 oldu.
GÜBRE YÜZDE 76, MAZOT YÜZDE 30 ZAMLANDI
Tarımsal girdi fiyatlarındaki artış, gıda fiyatlarını yükselten nedenler arasında yer alıyor. Çiftçinin en önemli girdilerinden birini oluşturan "gübre"ye bir yılda yüzde 76, "mazot"a yüzde 30 oranında zam geldi.
Bir yılda elektriğin birim fiyatı yüzde 27, suyun birim fiyatı yüzde 12, kömür yüzde 18 oranında zamlandı. Elektriğin birim fiyatı Nisan 2007'de 2.16 YTL iken Nisan 2008'de 2.75 YTL'ye, aynı dönemde suyun birim fiyatı 4.79 YTL'den 5.35 YTL'ye çıktı.
ATO BAŞKANI AYGÜN
Türkiye'de IMF ve Dünya Bankası güdümlü tarım politikalarının iflas ettiğini söyleyen ATO Başkanı Sinan Aygün, "Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye'de IMF ve Dünya Bankası güdümlü tarım politikaları iflas etmiştir. Türkiye'yi kuraklıktan önce IMF ve Dünya Bankası'nın tarım politikaları yaktı" dedi.
Tarımda üretimin gerilediğini, tarım arazilerinin boş kaldığını belirten Aygün, şöyle dedi:
"IMF'nin ve Dünya Bankası'nın isteğiyle tarımda destekleme kaldırıldı. Desteklenen ürün sayısı miktarı azaltıldı. Arazisini eksin ekmesin çiftçiye doğrudan gelir desteği ödemesi yapıldı. Ucuz kredi desteği kaldırıldı. Gübre ve diğer girdilerde destek azaltıldı. Bu politikalar yüzünden Türkiye gıda krizi yaşıyor. Anadolu artık kendini besleyemez hale geldi."
Gıda krizi nedeniyle fiyatların arttığını, bundan da en çok dar gelirlilerin etkilendiğini belirten Aygün, "Enflasyon canavarı, fakirin sofrasından kalkmıyor" dedi.
(ANKA)
Yayın tarihi: 19 Nisan 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/19//haber,65A44CDBEB6046CCA35641EDC432443D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.