Tenis dünyasında bir panik havası var. Olmasın mı? Endişe duymamak elde mi? Herkes Federer'i konuşuyor.
Ne olacak bu çocuğun hali?
Çünkü onu çok seviyoruz. Ve kaybetmek istemiyoruz. Olağanüstü bir tenisçi.
Gelmiş geçmiş tüm tenisçiler, kortta kendi oyunlarını oynamaya çalışırken, o rakibine göre kontra oyun oynayabilen tek tenisçi. Tenisteki teknik kalıpları hiçe sayan, kendi kafasına göre tenis oynayan bir adam. Tüm tenisçiler hocalarından ilk önce şunu öğrenmiştir; Topa vururken koşma.
O ise hocaların dediğinin tam tersine koşarak vuruşlar yapan bir raket. Kortta adeta 3'lü, 4'lü toeloop yapan buz patencisi gibi. Sanki raketi kortta değil, buz pistinde sallıyor. Aykırı bir adam.
O yüzden Mc Enroe için o bir uzaylı. Onu sadece ekrandan seyredenler belki tam olarak bunları hissedemeyebilir.
Ama kortta, çıplak gözle seyredenler, olağanüstü biri olduğunu hissetmekte zorlanmıyorlar. Tabii bu kadar yükseklerde olan bir performansa rağmen, bir o kadar da alçaklarda olan gönlü ile insanların kalbini bir kez daha fetheden bir adam. Onu geçen sene Wimbledon'da seyrettim.
Korta çığlıklar arasında kraliyet eğitimli bir ekselans gibi girdi. Anons da o cümleyle yapıldı;
"Ekselansları Rogerrr Federerrrrrr" İşte tılsımlı raketiyle harikalar yaratan bu adam, bugünlerde tılsımı yok olmuş sıradan bir tenisçi edasında.
Bu yıl Avustralya Açık ile başlayan dünya turunda, 4 turnuva oynamasına rağmen tek bir kupası yok . 6600 puanla hala bir numara ama Nadalla arasında 670 puan fark kaldı.
2008 Race sıralamasındaysa, 160 puanla 6. durumda. 1999'dan beri ilk kez Dünya'nın 1 ve 2 numaraları sezonun çeyreği tamamlanmasına rağmen turnuva kazanamadı. O da bunun farkında olmalı ki, geçen sene girmeye tenezzül etmediği Estoril Open'a katılmış. Hatta toprak kort ustası Portekizli antrenör Jose Higueras ile de anlaştı.
Eğer şampiyon olursa 59.100 Euro ödül ve 175 puan alacak. İşte herkesin endişesi de bu.
Acaba Federer kendine olan öz güvenini kaybetmek üzere mi? Bu tür durumlarda psikologlar çözüm için, çocukluk yıllarına dönüp bakma ihtiyacı duyarlar.
SAĞ SOLA KÜFÜR EDER! Federer daha 15 yaşında, yenilgiyi kabul edemeyen yapısıyla, psikologtan uzun süre destek alan bir tensiçiymiş.
Kortta hırçın, sağa sola raket fırlatan, küfürler eden, kontrolu zor bir çocukmuş. Okula devam etmeme kararını kendi başına vermiş. Tıpkı antrenörsüz çalışma kararını aldığı gibi.
Bir ara bizde "incir göbeği" derler, küçük bir göbeği de vardı. Pete Sampras ile yaptığı gösteri maçları onun kafasını kulvar dışına mı itti?
Antrenörsüz ve zirvede tek başına bunalıma mı girdi? Herkese soruyorum. Federerciler, tenissever veteranlar, genç tenisçilerimiz ve özellikle tenis hocalarına soruyorum. cyavuz@sabah.com.tr adresine düşüncelerinizi, isimlerinizi de yazmayı unutmadan yollayın. Haftaya burada yer vermeye çalışacağım.
Yayın tarihi: 15 Nisan 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/15//haber,869B05574628487C93ED394F6AF33F52.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.