Fenerbahçe'nin Ankara deplasmanının çok zor geçeceği önceden belliydi. İnönü'deki derbiden sonra 6 gün içinde iki Chelsea maçı ve araya sıkışan Kayseri karşılaşması...
Üstelik Chelsea rövanşında 90 dakikanın sonuna kadar Fenerbahçe'nin tur ümidi devam ettiğinden üst düzeyde fiziksel ve zihinsel yıpranma oldu. Bu handikapın yanında Ankaraspor son haftalarda yüksek form tutmuş, koşan, pres yapan ve Lugano'yla Edu'yu zorlayacak fizik açıdan güçlü iki santrfora sahip bir takım.
KAYIP SON DERECE DOĞAL Fenerbahçe doğal olarak sıkıntılar yaşadığı, zaman zaman oyundan düştüğü maçı yine de kazanıyordu. Ama son saniye golüyle 2 puanı kaybetti. Bu son derece doğal bir durumdu. İki puan kayıp için Zico ve yorgun futbolcuları eleştirmek yanlış olur.
Ancak bir penaltı olayı var ki üzerinde konuşulması gerekir.
Takımın Alex gibi usta bir penaltıcısı var. Çok kritik bir deplasman maçı oynuyorsun, neticeyi garantileyememişsin, rakip seni baskı altına almış.
Kezman kazanılan penaltıyı kullanmak için Alex'e rica ediyor. Üstelik oyuna yeni girmiş, konsantre değil ve adaleleri soğuk. Israrlı rica karşısında, isim de Kezman olunca,
Alex'in 'Tamam' demekten başka şansı yok. Zico da o anda müdahale edemez.
Bu, tam bir Kezman işgüzarlığıdır. TEK OLUMLU HAREKETİ VAR MI? Şimdi gelelim medyaya. Bazı kalemler Fenerbahçe'nin Chelsea'ye elenmesinin başlıca sebebi olarak Zico'nun ilk 11'de Semih'i tercih etmesinin olduğunu söylediler. Bir de buna ek olarak başta ben olmak üzere
"Semih oynamalı" diyen az sayıdaki yorumcuyu suçladılar.
Pes doğrusu. Zico sanki elinde Rooney veya Henry gibi santrforlar varken mi Semih'i tercih etti? Bugün Chelsea, Premier Lig'de Liverpool, Arsenal, Manchester United gibi güçlü ve yıldızlar topluluğu, sistemi oturmuş takımlarla karşılaştığı zamanlarda bile kalesinde en fazla 2-3 pozisyon veriyor. Fenerbahçe, Chelsea deplasmanında 3. dakikada yediği gol yüzünden riski çok erken terk eden, takım savunması çok güçlü bir rakiple mücadele etti.
Alınan tedbirlerle kanatları çalştırması mümkün değildi. Hızlı paslarla ileriye mesafe kat edemediler. Chelsea'nin blok savunması hiçbir bölümde arızaya uğratılamadı. Çok şey beklenen Deivid bir kere dahi adam eksiltemedi. Alex'in hiçbir icraatı yoktu.
Böyle bir tabloda Terry, Carvalho, Makelele gibi müthiş savunmacıların geride oturttuğu üçgende Semih yalnızlık içinde ne yapabilirdi ki? Kezman Beşiktaş derbisinde sahada yoktu.
İki Chelsea maçında toplam süre olarak Semih'ten daha fazla görev yaptı. Tek müspet hareketi var mı? İki Chelsea maçında da Fenerbahçe erken yediği gollerden sonra güçlü rakibine karşı mecburen daha fazla risk aldı. Dünya futbolunun önemli santrforlarından Drogba ne yaptı? Santrfor oynamak kolay mı?
SEMİH DAHA NE YAPSIN? Suçu medyada bulan arkadaşların ortak görüşü şöyle:
"Efendim Semih baştan oynarsa olmuyor sonradan girerse iş yapıyor."
Semih'in sonradan girip çevirdiği maçlar rekor seviyede. Hak etmediği halde yedek kalan hiçbir santrfor bu kadar maç çeviremez. Ayrıca ligin ilk yarısına dönelim. Kezman, Manisa maçında kırmızı kart gördükten sonra bir de operasyon geçirdi. Uzun süre kadroda yoktu.
Bu uzun bölümde zorluk derecesi yüksek maçlarda baştan itibaren Semih görev aldı. Hem sistemi işletti hem de attığı gollerle büyük fayda sağladı. Fenerbahçe Beşiktaş'ı, Galatasaray'ı Trabzon'u üst üste yendi. İki derbide de Semih'in 3 puanı getiren golleri var. Bir de 4 puanla grup ikinciliğini getiren iki PSV maçı var. Semih'in PSV'ye de bir golü var.
Bir önemli konuya daha değinip bu haftaki yazımı noktalıyorum. Zico İngiltere'de yine Kezman'ı oynatacaktı. Ama takıma hiçbir katkı sağlamasa da Kezman, Zico'nun kendisine sınırsız kredi tanımasına rağmen Kayseri maçında oyundan çıkarken hocasını protesto edip maçın sonunu beklemeden evine gitti.
İşte Zico bu yüzden Londra'da mecburen Semih'i tercih etti. Aksi takdirde takım içinde bütün otoritesini kaybedecekti.
Yayın tarihi: 15 Nisan 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/15//urundul.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.