Hayatların dalgınlığını son anda gören resimler

Çalışmaları ilk olarak, İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın (İKSV) Yuko Hasegawa küratörlüğü ve Egodan Kaçış' başlığı altında 2001 yılında düzenlediği 7. Uluslararası İstanbul Bienali ve Kasa Galeri'de izlenen ressam Leyla Gediz'in yeni kişisel sergisinin ismi 'Kusursuz An'. Mayıs ayının ilk hafta sonuna kadar, Beyoğlu Galatasaray'daki Mısır Apartmanı'nda yer alan Galerist'te izlenebilecek sergide, Gediz'in -alışıldığı gibi- kişisel yaşam öyküsünden yola çıkarak yapıtlarında ayıkladığı karışık teknikteki desen, figür, detay ve manzara işleri bir arada sunuluyor.

YOĞUN MELANKOLİ
Sergiyle beraber, Galerist, Finli küratör Mika Hannula ile, yazar ve akademisyen Fatih Özgüven'in metinleriyle harmanlanan, bir Leyla Gediz sanatçı kitabı da yayımlıyor. 'Kusursuz An', ressamın farklı tekniklerin ürünü olan yara bantları, vitrin mankenleri veya dijital saatler da üst üste iki sandalye gibi gündelik nesneleri arayıp izleyicilere serbestçe sunmasının yanında, bu eserlerden sızan yoğun melankoliyle de öne çıkıyor.

ESKİ FOTOĞRAFLAR
Sanatçıya ait otoportre, mesaj ve desenlerin, büyük boy tuvallerle bir arada resimselleştirilerek sunulduğu serginin mekândaki gelişigüzel, sayıklamaya yakın psikolojik yerleştirmesi de, çalışmaların ifade gücünü olumlu bir karanlıkla etkiliyor. Sergide yer alan ve sanatçıya ait özel eski fotoğraflardan hareketle üretilmiş isimsiz küçük figür resimleri, Şimdi Eğlence Zamanı isimli büyük karakalem desen ya da Nişantaşı'nı Terk ve Cenevre ya da XXX gibi ruhsal kompozisyonlar, duvarlarda dikkat çeken başlıca yapıtlar arasında. Son söz yerine, serginin odağındaki Falling into Place adlı devasa detay resmi de, görebilen için Gediz'e ait başka bir otoportre olarak 'içinizden geçiyor'.