Bükreş, tarihine reklam arası verdi

Romanya'nın başkenti Bükreş geçen hafta NATO'nun en yoğun katılımlı zirvelerinden birini ağırladı. Bu zirve, 1988 yılında Romenlerin ayaklanmasıyla evinin bahçesinde öldürülen komünist lider Nikolai Çavuşesku'nun özenerek yaptırdığı dev parlamento binasında gerçekleşti. 17 katlı, dev parlamento binasının Çavusesku tarafından 'Halkın evi' olarak adlandırılması, o dönemde yoksulluk içinde kıvranan Romen halkı için büyük bir tahrik oluşturuyordu. Bükreş, görkemli bir kent... Komünist döneminde olduğu gibi şimdi de geniş yolları, 17. ve 18. yüzyıldan kalma büyük neoklasik binaları hâlâ dimdik ayakta duruyor. Ama yakın dönemde 'halk' için inşa edilen büyük apartmanlar, bakımsızlıktan ve inşaatlarda kullanılan kötü malzemeden dökülüyor. Romanya ekonomik ve sosyal sorunlarına karşın geçen yıl AB üyeliğine kabul edildi. Bu üyelikleri şimdilik sadece ümit ve moral veriyor Romenlere... Çünkü Romenlerin ekonomik sıkıntıları aynen sürüyor. Ayda aldıkları yeni basılan ve buruşmayan gıcır gıcır banknotların arasında sadece 700 Lei (yaklaşık 250 Avro) maaş, ne doğru dürüst bir dairenin kirasını ödemeye ne de mantar gibi türeyen yabancı süper marketlerde alışveriş yapmaya veya yabancı firmaların reklamlarında sunulan albenili malları satın almaya yetiyor... Bunları söyleyen kıdemli bir Romen polisi olan Andrea. Yaklaşık 22 milyon nüfuslu Romanya, AB'den aldığı kredileri sadece tek bir karayolunu genişletmeye, yıkık dökük demiryolunu tamir etmeye ve hava yollarını genişletmeye harcamak zorunda. Romenler, her şeye rağmen Romanya'nın AB üyeliğinden, NATO gibi büyük bir zirveyi -gerçekten de mükemmel bir biçimde- ağırlamaktan ve geleceğe ümitle bakmaktan gurur duyuyor.