Barroso: Türkiye'yi ziyaretimiz bir müdahale değil incelemeden ibarettir

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı ıÜüJose Manuel Barroso, Türkiye'yi ziyaretlerinin bir müdahale değil incelemeden ibaret olduğunu söyledi.

Barroso, Türkiye ile AB arasında klasik diplomatik bir ilişki bulunmadığını belirterek "Türkiye'deki her türlü ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmeleri izlemek zorundayız. Biz Türkiye'yi izliyoruz, sizinle klasik bir diplomatik ilişkimiz yok, müzakere halindeyiz. Dolayısıyla ülkedeki ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmeleri yakından izlemeliyiz. Türkiye ziyaretimiz bir müdahale olarak anlaşılmamalı bu sadece bir incelemedir" dedi.

Bir dizi resmi ziyaret için Türkiye'ye gelen AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'in İstanbul ziyaretleri devam ediyor. Sabah saatlerinde Fener Rum Patrikhanesi'ni ve Süleymaniye'de bulunan İstanbul Müftülüğü'nü ziyaret eden AB'li yetkililer, öğle yemeğini Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile birlikte Ortaköy'de bulunan Feriye Lokantası'nda yedi.

Yemek öncesi yaklaşık yarım saat süren bir konuşma yapan Barroso, Türkiye ziyareti ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. AB Komisyonu Başkanı Türkiye ziyaretinin yanlış anlaşıldığını söyledi. Konuşmasında Türkiye'de son günlerde yaşanan siyasi krize de değinen Barroso, Türkiye'de uzlaşmanın oluşturulması ve farklı görüşlerin bir arada konsensüs içinde yaşaması gerektiğini belirtti.

AB içinde sağ ve sol görüşlü birçok partinin uyum içinde çalıştığını da kaydeden Barroso, "Farklı perspektifleri kabul etmek AB'nin ruhudur. AB dünyada 1. ihracatçı ayrıca yabancı yatırımcının da gözdesi durumundadır. Tüm bunlar konsensüsle sağlanmıştır. AB şemsiyesi altında 27 ülke barış içinde mevcudiyetini sürdürmektedir. Bu durum yabancı yatırımcının dikkatinden kaçmıyor " dedi.

Türkiye'deki AB aleyhtarı görüşlere saygılı olduklarının altını çizen AB Komisyon Başkanı Barroso, "AB ve Türk ekonomisi büyük bir entegrasyon sağladı, bunu görmek için yabancı sermayeye bakmak yeterli. İki ülke arasında son yıllarda 90 milyar Euro'luk bir artış gerçekleşti. Türkiye AB'nin en büyük partneri durumundadır" dedi.

Konuşmasında AB reformlarına değinen Barroso, düşünce, yargı, sivil ve asker arasındaki ilişkiler konusunda da Türkiye'nin biran önce reform yapması gerektiğini söyledi. Barroso konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye'nin yeni yapısal reformlara ihtiyacı var. Reel gelirin de AB'ye yaklaşması bizim açımızdan çok önemli, siyasi belirsizlik Türk ekonomisine hemen yansıdı. Ekonomik reformlara ısrarla devam edilmeli çünkü bir ekonomi için devamlılık çok önemlidir. AB iyi bir işbirliğine her zaman açıktır. Türk vatandaşlarının bunu özellikle bilmelerini çok istiyorum. AB'nin Türkiye ile ortak geleceği inancımı da belirtmek istiyorum"
Yemekte konuşan Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ise, Türkiye'nin AB'ye katılmakla Avrupa'ya büyük bir dinamizm katacağını vurguladı. AB'nin Türkiye'yi terör konusunda desteklediğini ifade eden Bakan Babacan, Türkiye nüfusunun büyük bir kısmının Müslüman olduğunu hatırlattı. Babacan, "Türkiye'de demokrasi, laiklik ve İslam bir arada ve uyum içinde sürdürülmektedir. AB konusunda günlük kaygılar dikkat dağıtmamalı ve buna izin verilmemeli. Türkiye AB için bir külfet değil, büyük bir değerdir, daha güzel yarınlar için AB'ye üye olmak gayreti içindeyiz" dedi.

CİHAN