Basketbolda öyle geceler vardır ki, süper oynayıp kazanırsın veya inanılmaz biriki hatayla kaybedersin yıkılırsın. İkisinde de çoğu oyuncu, coach, yönetici
" Mümkün olsa da bu maçı yarın, öbür gün bir daha oynayabilsek" diye içlerinden geçirirler. Ya muhteşem zaferlerini yeniden yaşamak ya da o hatayı yapmayıp bu sefer kazanabilmek için...
Dün geceki oyunu şansın Galatasaray Cafe Crown'a güldüğü son an dışında iki takım da ne oynamak ister, ne de oynasalar bile bir benzerini tekrarlayabilirler.
Toplam top kaybı 40. Faul isabeti % 60. Kaçan 16 serbest atış. Bu kadar hatayı, telaşı yaratan, oyunun akışı olmalı. Galatasaray'ın kaçıp Beşiktaş'ın gerilerden kovaladığı bir maçı iki taraf da düşlememiş, planlamamıştı diye düşünmek en kolayı galiba.
Beşiktaş kazansa maçın tarihinin yanına
Drobnjak ile sözleşme imzaladıkları günü de eklemeleri gerekecekti. Predrag öylesine
akıllı, yaratıcı, cesur oynadı ki. Şanssızlığı
Shumpert ve biraz da
Nicevic dışında ona destek olacak birinin çıkmamasıydı.
G.Saray,
"Şutum ile oynarım, şutum ile yaşarım" felsefesinde. Pota altı boyut handikaplarını bilmelerine rağmen dış oyuncular o kadar kolay birebir geçildiler ki, pota altında
Owens, Hüseyin, Johnsen, Gaines her topa yardıma gitmek zorunda kaldılar ve çok erken faul problemine girdiler. G.Saray ikinci yarıda 1012 sayı öndeyken iyice düşen tempoları, üst üste top kayıpları (son çeyrekte 8), çok uzak mesafe atışları aslında Beşiktaş'a galibiyet davetiyesi idi. Pota altını etkin kullandıkça maça ortak oldular, sonra da galibiyete çok yaklaştılar.
PLAY-STATION'DA ATILMAZ Ama dedik ya; Cimbom'un yaşam tarzı üçlükleri.
İlk yedisini kaçıran Cüneyt, sekizinciyi 7 saniye kala soktu. Cüneyt'in neredeyse dokuz metreden kullandığı üçlükleri,
play-station'da atmaya çekinirsin. Taa oradan yetişir mi diye. Sporun, basketbolun mutlaka bir adaleti var. Var olmasına var da, yoğun sezonda
"Adalet Abla" bazen de bir şans perisinin adı olabiliyor. Aslında
Dalmau bir dakika kala üç kişinin üzerinden neredeyse potayı görmeden yaptığı atış ile farkı iki sayıya indirirken şans perisi Beşiktaş'a da göz kırpmıştı. Ama onlar otuz saniye kala iki sayı öndeyken ivmeyi yakaladıkları, Galatasaray'ın tüm uzunlarının faul sıkıntısı yaşadığı, muhtemel bir uzatmanın belki de onlara daha büyük şans getirebileceği
Galatasaray topuna faul yapmayarak savunmayı seçtiler.
Eurosport'tan Avrupa'ya bir
"final-eight çeyrek final turca" seyrettiren iki takımı da tüm sezonki çabaları için kutlamak gerek.
Yayın tarihi: 11 Nisan 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/11//didin.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.