Amerikan Arkeoloji Enstitüsü dergisi müteveffa arkeolog Prof Ümit Serdaroğlu'nu eleştirdi. SABAH haberi yaparken farklı görüşlere yer verdi ancak itirazlar sürdü. Haberin yapılış ve sunum biçimini tartışıyoruz.
Başlık ve haberlerde dozu kaçan ifadeler sorun yaratmaya gebedir. 2 Nisan tarihli gazetede
Assos Suçlaması: Betona Boğdular başlığı altında yayınlanan haberle ilgili tartışma da böyle oldu.
Haber,
Amerikan Arkeoloji Enstitüsü'nün dergisi olan
Archaeology'de yer alan bir makaleye dayandırılmıştı ve özetle şunu anlatıyordu: Assos kazılarını 2005'te ölümüne dek 25 yıl boyunca yürüten
Prof Ümit Serdaroğlu kazıları 'savsatmakla" ve restorasyonda çevreye zarar vermekle (kalıntılara beton dökmekle) suçlanıyordu.
Makalede kazıları şimdi yürüten
Doç Nurettin Arslan da bu yönde görüş belirtmekteydi. Ayrıca makaleyi 'taraflı ve noksan" olarak niteleyen arkeolog
Zeynep Çulha' nın Serdaroğlu'yu savunan sözlerine de yer verilmişti.
Çulha'dan aldığım not şöyle:
"Assos kazısına dair 3 paragraflık cevap yazımdan sadece bir cümle alınarak kullanılmıştır. Yazımın tamamının yayınlanmaması halinde ismimin kullanılmamasını istediğimi belirtmeme rağmen, yazılanlar saptırılarak bir haber yayınlanmıştır. Söz konusu yazı bir makale değil, güncel bir magazin haberidir. Türk Arkeoloji bilimi için duayen olarak adlandırabileceğimiz Sayın Prof. Dr. Ümit Serdaroğlu hakkında yapılan bu haber tamamiyle yanlış bilgilere dayanmaktadır. İlgili yazı bilimsel verilere dayandırılmamıştır."
Çulha, andığı mektupta,
Mark Rose adlı editörü "turistik düzeyde bilgili" diye niteliyor, makaleyi haksız ve düzeysiz buluyor, sert dille eleştiriyor.
Eleştiriden Doç Arslan da payını alıyor.
Habere imza atan muhabir
Bedia Ceylan Güzelce İstanbul Üniversitesi arkeoloji bölümü 2004 mezunu. Assos kazılarında da yer almış. Serdaroğlu ile birlikte çalışmış.
Şöyle anlatıyor
Güzelce :
"Makalede ilgimi çeken, Prof Serdaroğlu'nun hiçe sayarcasına eleştirilmesiydi. Ne var ki, yazının içinde sözü geçen 'betonla restorasyon yaptı' iddiası doğrudur. Bu arkeoloji çevrelerince de bilinir, dönem koşulları ve restorasyon usulleri göz önünde bulundurulduğunda bu akademik platformda tartışılabilir bir konudur. Ancak ben haberi Haber Müdürü Barış Soydan'a ilettiğimde ve o da yazı işleri toplantısına aktardığında en fazla ilgi çeken kısım bu olmuş. Bu nedenden ötürü benim yazdığım haber ile gazetede çıkan haber arasında değişikler meydana gelmiş. Örneğin, benim 'iddia' olarak belirttiğim kısımlar 'suçlama' olarak değiştirilmiş. Günlük tempo içinde, haberlerin son halini görecek kadar gazete binası içinde olmayabiliyoruz. Haberde görüşüne başvurduğum Zeynep Çulha, derginin taraflı bir yazı yayımladığını söyledi ama hem 'beton' iddialarını görmezden gelmem konusunda ısrar etti, hem de haberimi nasıl yapmam gerektiği konusunda çeşitli öneriler getirdi."
Çulha uzun bulunan ilk yazısı yerine ikinci bir yazı daha göndermiş ve bu da muhabir tarafından editöre iletilmiş. Ama yer darlığı nedeniyle kısaltılarak konmuş.
Güzelce şunları da ekliyor:
"Prof. Ümit Serdaroğlu'na ben 'hocam' derdim. Bana hayatla ilgili, kökenim olan arkeoloji mesleği ile ilgili hazine değerinde bilgiler vermiştir. Ancak en üst kademeden en alt kademeye kadar her insan eleştirilebilir. Bugün hayatta veya hayatta olmayan pek çok akademisyen, sanatçı ve hatta siyaset adamları doğru ve yanlışları ile eleştirilmektedir.
Haberde benim dengeleyici unsurlar olması adına içeriği biraz daha genişlettiğim bölümlere yer verilmediği ve bu tip bir yanlış anlaşılmaya neden olduğu için Prof Serdaroğlu'nun oğlu Buğra ve Burak ve eşi Suna Serdaroğlu'ndan özür dilerim."
Yorum: -
Makalede 'haber değeri' vardır. Bir kişi içeriğini beğenmiyor diye gazete görmezden gelmez. İçeriğini anlatır, hakkında farklı görüş varsa tartışmaya açar. Eğer Çulha, muhabirin belirttiği gibi haberi kendi görüşüne gore yönlendirmeye kalkışmışsa, bir meslek alanına tecavüz etmiş sayılmalıdır. Haber öznesi haber yazamaz, görüş verebilir. -
Beton konusunda gerek muhabirin, gerekse Doç Arslan'ın görüşlerini not etmek gerekir. Belli ki ortada bir sorun var. Bunu örtbas etmek yanlıştır. -
İzinsiz görüş yayınlama konusunda ne konuşuldu bunu bilemem. Ama bu önemli habere daha fazla yer ayrılabilir, Çulha'nın görüşlerine daha hakkaniyetli davranılabilirdi. -
Başlık abartılıdır. Haber "suçlama" kelimesinin yerini tutacak daha sakin ifadelerle de anlatılabilmeliydi.
Yayın tarihi: 7 Nisan 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/07//baydar.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.