Talihsizlik!

ÇOK değil daha bir ay önce üç bakan kamuoyunun karşısına çıkmıştı. Yeni milli gelir büyüklüğü ile Türkiye'nin görünümünün değiştiğini anlatıyorlardı. Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan...
Merrill Lynch'teki görevini bırakarak siyasete giren Şimşek, piyasa deneyimi nedeniyle hassas bir soruya muhatap olmuştu:
"Kredi derecelendirme kuruluşları, milli gelirdeki artışa rağmen Türkiye'nin notunu yükseltmeyeceklerini açıkladı. Ne diyorsunuz?" Şimşek, kredi derecelendirme kuruluşlarının yeni rakamları hazmetmek için zamana ihtiyacı olduğunu söylemişti. O gün iyimser görünen Bakan, Standart and Poor's, Türkiye ekonomisinin görünümünü "durağandan" "negatife" çevirdiğini duyunca ne tepki verdi biliyor musunuz?
"Talihsiz gelişme oldu. Ekonomideki olumlu gelişmeleri göz ardı edip, siyasi gerekçeyle anlık karar aldılar!" Tabi Şimşek'in, rating kuruluşlarının itibarının sorgulandığını, yükselen piyasalarda Türkiye'den fazla risk taşıyan AB üyesi ülkeler olduğunu hatırlattığını da belirtelim.

IMF çerçevesindeki işler
Gelelim geçtiğimiz hafta yapılan Bakanlar Kurulu'na... Küresel mali sorunların ekonomiye etkisini ve IMF ile yapılacak yeni düzenlemenin çerçevesini anlatan Şimşek, "İhtiyati Stand By" seçeneğine işaret etti. IMF'nin, sadece faiz dışı fazla ile yetinmeyip, faiz dışı harcamalara tavan getirilmesini istediği, ancak "güçlü mali kuralla" belirsizlik ortamında yol alınabileceğini vurguladığı yine Şimşek'in aktarımları arasında. Peki tam da bu ortamda, Ulaştırma Bakanlığı'nın karayolu yatırımları için bütçe dışı fon kurulmasında ısrar etmesine ne demeli? Son analizde Bakan Binali Yıldırım, "Ya fon kurulsun ya da 6 milyar YTL ödenek bulunsun" ısrarından sonuç alabilecek noktada. Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan da 4 milyar YTL faturası olan işveren sigorta prim yükünde 5 puan indirimin takipçisi. Bakanların önemli bölümünün, "Bu kez sosyal boyutu aman ihmal etmeyelim" dediği yeni IMF programı arefesinde Mehmet Şimşek, üç konuya odaklanmış durumda. 1-Ekonomiye rekabet gücü kazandırılması. 2-Esnek istihdam piyasası kurulması. 3-Enerji sektörü reformunun tamamlanması.
Tabi bütün bu adımların bina edileceği temel, "güçlü kamu maliyesi önlemleri" olacak. Peki IMF'ye hangi sözler verilecek?
"Sosyal güvenlik primlerinin toplanmasında vergi tahsilatı ile uyum sağlanması, yeni Gelir Vergisi Yasası, KDV'nin sadeleştirilmesi, maliye merkez denetim birimlerinin birleştirilmesi, her türlü ücret ödemesinin bankacılık sistemi üzerinden geçmesi, kayıtdışının daraltılması, enerji özelleştirmelerinin hızlandırılması, elektrikte otomatik fiyat mekanizmasına geçilmesi, istihdam üzerindeki idari ve mali yüklerin yeni işe almaları teşvik edecek şekilde azaltılması, doğalgaz ve elektrik piyasasının liberalleştirilmesi, yerel yönetimlerin öz gelirlerinin artırılması, kamu personel rejiminin iyileştirilmesi, bankacılık sektöründe kur ve kredi riskine karşı yeni önlemler alınması" 2008 sonrasındaki yol haritasının kilometre taşları olacak.