kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERGUN BABAHAN

Farklı bir kadın: Manav Emine

Bugün Dünya Kadınlar Günü... Kadınlar Günü deyince anneannem düşer aklıma.
Değirmendağlı Manav Emine.
1950'li yıllarda üçü kız, bir erkek çocuğuyla kocasından boşanmayı göze alan bir kadındı o.
Kendi ekmeğini kendi çıkarırdı.
Ardından ikinci evliliğini yapmış, üç kızı daha olmuştu.
Değirmendağ'da manavlık yapardı.
Her sabah erkenden kalkar, domatesleri, erikleri, patlıcanları özenle üst üste dizerdi.
O zaman küresel ısınma, susuzluk gibi tehditler yoktu. Varillere doldurduğu sularla dükkânın önünü yıkamak biz torunlara düşerdi.
Sonra "Dirhemsizler", "Doktorlar" veya "Bankacılar" diye bilinen müşterilerin siparişleri özenle hazırlanır, düzgün bir şekilde sepetlere yerleştirilirdi.
Evlere servis görevi de bizimdi.
Mahallenin varlıklı ailelerine sepet götürmek için yarışırdık, çünkü sepeti teslim edince 2.5 lira bahşiş alırdık.
"Erkek gibi kadın" deyiminin uygun düştüğü bir kadındı anneannem.
Okuma yazması yoktu ama iskambil kartlarını çok iyi tanırdı. Akşamüzeri biz dükkâna bakarken o kahvede "pastra" oynardı.
Mahallede herkesin birbirini tanıdığı, evlerin kapısının kilitlenmediği yıllardı.
Para kazanmayı bilirdi ama yemek yapmayı bilmezdi.
O yıllarda sokaklardan tek tük otomobil geçerdi.
Pazar günleri bütün sokak pazar yerine döner, bizler genişlettiğimiz tezgâhın arkasına geçip müşterilerin isteklerine yetişmeye çalışırdık.
Ödülümüz ise akşamları Şenocak, Ferah yazlık sinemalarıydı.
Yarım ekmeğin içine peynir-domates doldurup yaptığımız sandviçleri, Uludağ gazozu eşliğinde yerken Giuliano Gemma'nın kovboy filmlerini izlerdik.
Anneannem hepimize yetişirdi.
Ailenin büyük reisi gibiydi.
Kadın hakkı ve bağımsızlığının, birlikte büyüdüğüm modeliydi benim için.
Ekonomik bağımsızlığını elde etmiş bir kadındı.
Bizlere çalışmayı, para kazanmayı, başarılı olmayı o öğretti.
Umutsuzluğa kapılmamayı da.
Belki yemek yapmayı bilmezdi ama iyi bir manav, iyi bir anneanneydi.
Adımı doğru söyleyemez "Erkun" diye telaffuz ederdi ama beni çok severdi, ölene kadar da sevdi.
İlginçtir kızlarının hiçbiri ekonomik bağımsızlığına onun kadar düşkün olmadı, ev kadını olmayı seçtiler.
Anneannem farklıydı.
Bizler o zaman isimsiz çocuklardık, hepimizin ortak tek adı vardı, "Manav Emine'nin torunu."
Hâlâ gururla taşıdığım bir addır bu.
Huzur içinde yatsın.