25'inci Irak harekâtının ardından

Türk Silahlı Kuvvetleri, Kuzey Irak'taki terör yuvalarına yönelik harekâtını tamamladığını açıkladı.
Harekâtın sona eriş biçimiyle ilgili tartışmalar sürecektir; demokratik sistemlerde bu en doğal haktır.
Ancak, bu tartışmalar yapılırken göz önünde tutulması gereken gerçeklerin de altı çizilmelidir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, doğa koşullarının çok zor olduğu, dağlık bir coğrafyada, ağır silahlarla donatıldığı anlaşılan kamplara karşı başarılı bir harekat gerçekleştirmiştir. Bu, askerimizin gücünü gösteren bir gelişmedir.
Harekât; Amerika'nın destek ve onayıyla yapılmıştır, bunda gocunacak bir durum yoktur, çünkü Irak şu anda hukuken Amerika'nın sorumluluğu altındadır. Harekâtın hem bölgesel yönetime, hem de terör örgütüne açık bir mesajı olmuştur, o da bölgeden Türkiye'ye yönelik bir saldırının cevapsız kalmayacağıdır.
Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin bundan böyle, bu kampları daha sıkı bir denetim altına alması beklenmelidir.
Hep altını çizdik, Kürt sorunu sadece askeri yöntemlerle çözülemeyecek kadar geniş kapsamlıdır.
Öyle olmasaydı, dün tamamlananla birlikte 25 harekâtın terör örgütünün kökünü kazıması gerekirdi.
Terör dünyanın birçok ülkesinde tanık olduğumuz bir olgu.
Türkiye, hem terörle yaşamaya alışmalı, hem de teröre karşı güvenlik önlemlerini hiçbir zafiyete uğramadan sürdürmelidir.
Ama bununla kalmamalı, dağı bölge gençliği için bir cazibe merkezi olmaktan çıkaracak adımları acilen atmalıdır.
Terör örgütünün insan gücünü öldürerek kurutmak mümkün değildir.
Eğer gençleri dağa çıkmak yerine, demokratik rejim içinde mücadeleye ikna edebilirsek, teröre karşı mücadelede en büyük adımı atmış oluruz.
Burada gerekli olan tek şey, iradedir. Türkiye, her türlü engellemeye rağmen son dönemde çok ciddi bir demokratik açılım gerçekleştirdi.
Bu açılımlara karşı çıkanların hiçbir iddiası gerçek çıkmadı.
Daha fazla demokrasi, geleceğe yönelik en büyük güvencedir. Onun için iktidarın bir an önce bölgeye yönelik bir paket açıklaması çok yerinde olur.
Çünkü bu mücadeleyi kazanmanın tek yolu, terör örgütünün toplumsal desteğini yok etmektir.
Türkiye bunu yapabilecek güçtedir.