Adı Küba ile özdeşleşen Fidel Castro dünya 1968'in 40'ıncı yılını kutlamaya hazırlanırken görevini bıraktı.
Hasan Bülent Kahraman'la sohbet ederken, 68'in başlangıcının aslında Castro'nun 1959 devrimi ile başladığından söz ettik. Gerçekten de Castro ve Che'nin Batista diktatörlüğüne karşı başlattığı gerilla savaşı tüm dünyayı etkisi altına aldı.
Değişim heyecanı içindeki gençlik kaynamaya başladı ve sonuç 68'de patladı.
Paris'ten Çekoslovakya'ya kadar geniş bir coğrafya değişim ateşini sokaklarında, üniversitelerinde, fabrikalarında hissetti. Bu dönemin en acı bedellerinden birini ise Türkiye ödedi.
Gençleri dağlarda öldürüldü, asıldı, işkenceden geçirildi.
71'de yarım kalan tasfiye ve imha hareketi 1980'de kökten halledildi. 1980'in gerçek bilançosunu belki hiçbir zaman bilemeyeceğiz.
Ancak ortada çıplak gözle gördüğümüz bir gerçek var, solun entelektüel birikiminin cebirle imha edilmesi, Türkiye'nin bugünkü ortamını hazırladı.
Kabul edin veya etmeyin, bugün ülkemizin muhafazakâr kesimi, gerek kültür gerek bilgi birikimi adına, bunu genel ortalama açısından söylüyorum,kendilerini laik diye niteleyen kesimin çok ilerisinde.
Bu durumu televizyon tartışmalarında, açık oturumlarda bütün çıplaklığıyla görebiliyoruz.
Türkiye'nin düşünce fakirliğinde 68'de başlayan, 80'le devam eden solu imha geleneğinin büyük rolü var.
Solu yok edip, komünizme karşı muhafazakârlığı öne çıkaranlar ise şimdi "laiklik savaşçısı" kesildi. Zorla toplumun dengesini değiştirenler, toplumu istediği gibi yönlendireceği bir araç olarak görenler, karar ve eylemlerinin sonucunu bu şekilde ödüyor.
Korku ve endişeyle...
Yayın tarihi: 21 Şubat 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/21//babahan.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.