kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Şubat 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Hayalgücü ustası

Cemre Metin Fotoğraflar:Briand Yacht Design arşivi
Fransız tasarımcı Philippe Briand, henüz 11 yaşındayken hızlı bir tekneye sahip olmadan yarışın kazanılmayacağını fark etti. İlk tasarımı inşa edildiğinde 16 yaşındaydı. Bundan sonra tasarladığı pek çok tekne şampiyon oldu. Briand, önümüzdeki günlerde şaşırtıcı birçok farklı tasarımla da adından söz ettirmeye devam edecek..
Fransız yat tasarımcısı Philippe Briand, yarışçı bir aileden geliyor. İlk tasarımını henüz 11 yaşında yapmış. Sekiz tane America's Cup yatın tasarımı ona ait. Yine onun elinden çıkan Mari- Cha III, yarışan en büyük tek gövdeli yarış yatı sıfatının ve Atlantik geçiş rekorunun şu andaki sahibi. Mari-Cha IV, Gliss, Hamilton II gibi daha pek çok ünlü ve ödüllü tasarımı da bulunuyor.

- Yat tasarımcısı olma hikâyeniz nasıl başladı? Profesyonel olarak mı yoksa hobi olarak mı yelken yapıyordunuz?
- Zaten yelkenle dolu bir ortamda doğdum. Babam 1968 Olimpiyat Oyunları'nda Fransa'yı temsil etmiş ünlü bir yelken yarışçısıydı. Doğal olarak yarışmak benim için vazgeçilmez olmuştu. Yarışmaya başladığımda, yarışı kazanmak için önce en hızlı teknenin sizde olması gerektiğini anladım. Bu yüzden 11 yaşımda tekne tasarlamaya başladım. Sonra da bu iş benim için bir tutkuya dönüştü ve uzmanlık alanım haline geldi.

- Briand Yacht Design ne zaman kuruldu? Kurulduğu günden bugüne şirket politikası nasıl gelişti?
- İlk tasarımım inşa edildiğinde 16 yaşındaydım. Daha sonra İsveç takımının America's Cup projesinde çalıştım. 1978 yılında Fransa'ya döndüğümde Briand Yacht Design'ı kurdum. Beneteau ve Jeanneau gibi Fransız tersaneleriyle çalışmaya başlamak benim için büyük bir şans oldu ve bu süreçten sonra şirketim hızla ilerlemeye başladı.

- Tasarım süreci nasıl işliyor? Ve bu sürecin en zor kısmı nedir?
- Yat tasarımcılığı çok karmaşık bir iş değil fakat çok detayları var. Bu işin zorluğu, metal inşa, kompozit inşa, aerodinamik, hidrodinamik, iç tasarım, endüstriyel tasarım, pazarlama ve üretim gibi belli bazı disiplinlere sahip olmanın altında yatar. Yanlış yapmanız için birçok açık kapı vardır. Bu nedenle projeye çok iyi odaklanmanız ve bazen yıllarınızı vermeniz gerekir.

- Yelkenli tekneler, motoryatlar, tek tip (One design) tasarımlar... Hangisini daha heyecan verici buluyorsunuz?
- En heyecan verici tasarımlar yapım aşamasında olanlardır. Belli kategorideki bir tekneye yeni fikirler ve konseptler katmaya çalıştığım zaman, her bir proje benim için bir meydan okuma haline geliyor. Ayrıca çeşitli yarış tekneleri (sekiz America's Cup teknesi), seri üretim tekneler (10 bini şu anda dünya denizlerinde), süper yatlar, yelkenli tekneler ve son olarak da bir süper motoryat tasarımı olan Vitruvius gibi tasarımları yapacak kadar şanslı oldum. Hâlâ bunlardan çok keyif alıyorum.

- Aldığınız tasarım ödülleri arasında sizin için en gurur verici olanı hangisiydi?
- Seri üretilen yat tasarımlarımla ve Mari Cha III, Hamilton II, Gliss gibi süper yat tasarımlarımla birçok ödül kazandım. Bir ödül almak her zaman keyif vericidir ama en önemlisi tekne sahibini teknesini nasıl değerlendirdiğidir.

- Sizin bakış açınıza göre 'kusursuz' bir yarış teknesi nedir?
- Kurallar ne olursa olsun yarışı kazanan teknedir.

- Kariyerinizde kilometre taşı olarak belirtebileceğiniz bir tasarımınız var mı?
- Mari Cha IV. Şu ana kadar üretilmiş en büyük tek gövdeli yarış teknesi. Altı gün 17 saat ve 20 deniz mili sürat ortalaması ile Atlantik geçiş rekorunu hâlâ elinde bulunduruyor. Yelken seyri de rüya gibi.

- Özel yaşamınızda nasıl bir tekne tercih ediyorsunuz? Neden?
- Gezmek için 30-35 metrelik büyük bir yelkenli teknem olmasını çok isterdim. Bir adada yaşıyorum ve kısa seyirler için sekiz metrelik bir motoryatım var. Bu tekneyi kafamda canlandırdığım, modern ve klasik öğelerin birleştiği bir motoryat ile değiştireceğim.

- Tasarladığınız yeni nesil teknelerde ne tür son teknolojilerden faydalanıyorsunuz?
- Değişik tipte yarış tekneleri ve America's Cup tekneleri tasarlayacak kadar şanslı biri oldum. Yeni çizgiler yaratmak için, her zaman yeni bilgiler kazanma ve yeni teknolojiler kullanma fırsatım oldu. Örneğin, yeni tasarladığımız motoryatlarda kullandığımız baş tasarımlarını, yelkenlilerden ilham aldık ve bu sayede dalgalı denizlerde tekneler daha stabil hale geldi.

- Gelecek projelerinizden bahseder misiniz?
- Şu sıralarda üzerinde çalıştığımız bir 66 metrelik, bir 26 metrelik yelkenli tekne projelerimiz, 50 ve 55 metrelik motoryat projelerimiz ve birçok seri üretim tekne projemiz bulunuyor. Ayrıca 33. America's Cup için de 90 feet'lik bir proje üstünde çalışıyoruz.

- Yakın gelecekte tekne tasarımı ve inşası hangi yöne doğru gidecek?
- Birçok yeni gelişmeye hazırlıklı olmalıyız. Ulaşılması gereken yeni hedeflere göre gelişmeler kaçınılmaz olacaktır. Eğer oyunun adı sürat ise, uçan multihull (çok gövdeli) veya kite surf tekniğiyle giden yatlar görmemiz için çok fazla beklememiz gerekmiyor. Gezi yatlarına gelince, hacim ve konfor çok daha önemli bir hale gelecek. Devasa yolcu gemilerinde kullanılan teknolojiler sayesinde mega motoryatların da özel birer adaya dönüştüklerini görmemiz çok zor olmayacak.

- Sizin için en heyecan verici proje hangisi?
- Hiç şüphesiz bir America's Cup yatı tasarlamak. Bir ülkeyi temsil ettiğiniz için üzerinizde her zaman çok ciddi bir baskı oluyor. Eğer Türkiye, America's Cup'a katılmayı düşünürse, beraber çalışmaya hazırım.

- Genç bir Türk tasarımcı olan Bekirhan Eğriboz sizinle çalışıyor. Türk bir tasarımcı ile çalışmak nasıl bir duygu?
- Bekirhan'ı kısa süre önce işe aldık. Farklı ülkelerden insanların ekibimde çalışma fikrini seviyorum. Böylece farklı bakış açıları ve fikirleri sağlıklı bir şekilde kullanabiliyoruz.
Haberin fotoğrafları