kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Şubat 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Halil Demirel ve Mehmet Türkmen, tüm hafta sonlarını yelkenle geçiriyor.

Orada bir deniz var yakında

Pınar Demirer
Muğla, Gökova'da yaşayan biri 13, diğeri 14 yaşındaki iki küçük yelkenci, başarılı yarışlar çıkarıyor. Pek çok kupada şampiyonluk kazanan Halil Demirel ve Mehmet Türkmen, tarlada çalışıp ailelerine de yardım ediyor..
Gökova Yelken Kulübü'nün genç optimistçileri Halil Demirel (14) ve Mehmet Türkmen (13), hem okuyor hem yelken yapıyor hem de tarlada çalışıp, hayvanlara bakarak ailelerine yardımcı oluyorlar. Her ikisi de birbirinden hırslı ve başarılı sporcular. Antrenörleri Derin Karamanoğlu ile birlikte Halil ve Mehmet'i konuşturmak için 'tabir-i caizse' akla karayı seçiyoruz. İlk dakikalarda "Evet," ve "Hayır," cevaplarından öteye gidemiyoruz. "Haydi, biraz yardım edin çocuklar. Konuşun ki herkes öğrensin başarı hikâyenizi," cümlelerinin üzerine "Tamam," dercesine kafalarını sallıyorlar. Mahcup bakışlarının ardında yelken sporu sayesinde gelişen kendine güven duyguları da kendini belli ediyor.

- Kısaca sizleri tanıyabilir miyiz?
- Halil Demirel
(H.D.):
Marmaris'te doğdum. Karacasöğüt Köyü'nde yaşıyorum. Benden beş yaş büyük bir ablam var. Annem ev kadını, babam çiftçi. Marmaris Sabancı Lisesi 1. sınıftayım.

- Mehmet Türkmen
(M.T.):
Ben de Marmaris'te doğdum. Karacasöğüt'ün Bayır Mahallesi'nde oturuyorum. Benden üç yaş küçük erkek kardeşim var. Benim de annem ev hanımı, babam çiftçi. Çetibeli Ali Fikret Bilgin İlköğretim Okulu sekizinci sınıfta okuyorum.

- Yelken sporu ile nasıl tanıştınız? Ne kadar zamandır bu sporu yapıyorsunuz?
- H.D.:
2003 yılında dayımın isteğiyle başlamış oldum. Haberim olmadan beni yelken okuluna yazdırmış. Çok şaşırdım. İlk zamanlar pek hoşuma gitmedi aslında ama sonra denize çıkmaya başlayınca çok sevdim.
- M.T.: 2004 yılından beri yelken yapıyorum. Halil (Demirel) arkadaşıma yelkene başladığında kursta neler yaptığını sordum. Eğlenceli, güzel olduğunu söyledi. Ben de heveslendim, önce babama söyledim, babam da köyün muhtarına. O da kulüple konuşup beni kursa yazdırdı.

- Bu spor size neler hissettiriyor? Denize açılmak, kendi başınıza bir tekneyi idare etmek nasıl bir duygu?
- H.D.: Eğlenceli geliyor. Denizi de sevdiğim için bu sporu yapmaktan zevk alıyorum. Önce kendi başıma bir tekneyi idare etmek zor gelmişti ama antrenörlerimden teknikleri öğrendikçe kolay geldi. Şimdi o kadar çok eğleniyorum ki...
- M.T.: Bana da önceleri zor gelmişti. Yapamayacağım diye düşünüp ayrılmak istedim. Ama antrenörlerim ikna ettiler. Bana nasıl yelken yapacağımı öğrettiler. Öğrendikten sonra denizin ortasında kendi başıma optimisti idare etmek çok eğlenceli geldi.

- Okul ile yelkeni birlikte sürdürmek çok da kolay olmasa gerek. Bunun için ne gibi fedakârlıklar yapıyorsunuz?
- H.D.:
Antrenmanlarımızı hafta sonları yapıyoruz. Derslerimde, ödevlerimde kulübüm yardım ettiği için okulla ilgili fedakârlık yapmama gerek kalmıyor.

EĞLENCELİ HAYAT

- Haftada toplam kaç saat antrenman yapıyorsunuz?
- M.T.:
Hafta sonları havalar iyi olunca beş-altı saat, kötü olunca üçdört saat antrenman yapıyoruz. Rüzgâr olmayınca ise ya okul derslerimizi çalışıyoruz ya da yelken hakkında yeni şeyler öğreniyoruz.

- Okul, kulüp derken bunların dışında bir de tarlada, bağ bahçede, hayvanların bakımında ailelerinize yardımcı oluyorsunuz. Neler yapıyorsunuz?
- H.D.:
Ben tarlada hiç çalışmasam da bazen keçilere, ineklere filan bakıyorum, aileme yardım ediyorum. Hayvanlarla bir arada olmak da bana güzel şeyler hissettiriyor.
- M.T.: Evet tarlada aileme yardım ediyorum. Bazen ailem kulübü arayıp "Mehmet bu hafta sonu antrenmana gelmeyecek, tarlada yardıma ihtiyacımız var," diyor. Ama yelkeni de hiç aksatmamaya çalışıyorum.

- Bu tür işler yapmak, toprağa dokunmak, hayvanlarla haşır neşir olmak mı yoksa denizle iç içe olmak mı sizi daha çok mutlu ediyor?
- H.D.:
Bence bir yelkenci için deniz daha iyi. (Gülüyor)
- M.T.: Toprağa dokunmak da güzel ama denizle böyle iç içe olmak beni daha mutlu ediyor.

- Yarışırken nasıl bir ruh haline bürünüyorsunuz? Yarışlar esnasında neler hissediyorsunuz?
- H.D.:
Yarış sırasında sakin oluyorum. Sadece taktikleri düşünüyorum. Aynı zamanda hırslıyım.
- M.T.: Yarışa sakin başlıyorum. Sakin de bitiriyorum. Her zaman önde gitmeyi düşünüyorum.

- Birbirinden başarılı iki sporcu olarak başarılı olmak için neler yapıyorsunuz?
- H.D.:
Yeni taktikler düşünüyorum ve bunları her yarışta uyguluyorum. Yelken çok güzel bir spor. Herkesi denize ve yelkene çağırıyorum. İstenirse hem okula, hem arkadaşlara hem yelkene vakit ayırabilir insan.
- M.T.: Her antrenmanda önceki yaptığım hataları yapmamaya çalışıyorum ve antrenmanlarda, yaptığımız yarışlarda yeni taktikler üretiyorum. Yelken sporu çok güzel ve çok eğlenceli. Tüm yaşıtlarım derslerini de ihmal etmeden yelken yapmalı bence.

- Deniz size neler öğretti? Bu spora başladıktan sonra hayatınızda neler değişti?
- H.D.:
Yelken ve deniz bana zorluklarla mücadeleyi, bir tekneyi tek başına idare etmeyi, sorumluluk almayı öğretti. Bu yelken sayesinde daha çok arkadaşım var.
- M.T.: Deniz ve yelken karşıma çıkan zorluluklardan kaçmayıp onlarla savaşmayı, pes etmemeyi öğretti. Çok arkadaş edindim. Hayatım daha da eğlenceli oldu.

- Bu sporla ilgili ilerisi için neler hayal ediyorsunuz?
- H.D.:
Yelkeni bırakmayı hiç düşünmüyorum. Devam edeceğim.
- M.T.: Bu sporu devam ettirip tüm yarışlara katılmak istiyorum.
Haberin fotoğrafları