Sanma bu teker kalır tümsekte...

Danıştay davası karara bağlandı. Sanıklardan birinin avukatı olan Mehmet Ener'in, Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası ve Ergenekon soruşturması ile arada bir bağlantının olup olmadığı konusunun aydınlatılması, dosyanın bu yönde genişletilmesi talebi, mahkeme tarafından reddedildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Orhan Karadeniz, Ergenekon soruşturmasıyla, Danıştay davasının esasa ilişkin herhangi bir bağlantısı olmadığını belirterek, Ergenekon meselesine hiç girmedi. Üstelik, Alparslan Arslan'ın "Şeriat istiyoruz" sözleri öne çıktı; böylece Danıştay saldırısı, gene ilk başta olduğu gibi, laiklik karşıtı bir eylem olarak takdim edildi.
Ümraniye'deki evde bulunan 27 adet bomba, Cumhuriyet gazetesine atılanların aynı değil miydi? Alparslan Arslan, hem Cumhuriyet'e bomba atmış, hem de Danıştay'a saldırmıştı. Veli Küçük ile Azerbaycan Kongresi'nde aynı fotoğraf karesinde görüntülenmişti. Ümraniye'deki bombaların sahibi Oktay Yıldırım, emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin'in yakınıydı. Muzaffer Tekin de, elini öpecek kadar Veli Küçük'e saygı besliyordu.
Derinlere inmek o kadar kolay değil. Mutlaka "vatansever" birileri çıkıp, tekere taş koyuyor. Bu gayretkeşlere, Necip Fazıl'ın bir mısrasıyla cevap vermek isterim:
"Sanma bu tekerlek kalır tümsekte... / Yarın elbet bizim, elbet bizimdir. / Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir."
Demokrasi ve hukukun üstünlüğü anlayışı bir gün mutlaka, çetecileri, darbecileri ve işbirlikçilerini yenecektir.