Almanların ünlü kadın yönetmeni Doris Dörrie'nin Berlin'de yarışan yeni filmi
Kirschblüten-Hanami (
Bahar Tomurcukları-Hanami) büyük sükse yaptı. 53 yaşındaki ünlü yönetmen, genelde kadın-erkek ilişkilerini esprili bir dille yansıtan komedileriyle tanınmış, özellikle
Erkekler filmiyle çok ilgi görmüştü. Ama bu kez alabildiğine dramatik bir öykü anlatıyor. Yaşlı bir karıkoca, adamın aniden hastalanması ve az bir ömrü kaldığının anlaşılmasıyla bunalıma giriyor ve çift, Berlin'de yaşayan çocuklarını ziyarete gidiyor. Ama orada kendi hayatlarına dalmış yaşayan kız ve oğullarından ancak ilgisizlik ve sevgisizlik görüyorlar. O arada kadın beklenmedik biçimde ölüyor. Hasta ve yaşlı adam, hem onun hep gitmek istediği Japonya'yı görüp çok sevdiği Japon kültürünü tanımak, hem de yıllardır görmedikleri ve Tokyo'da yaşayan diğer oğullarını görmek için kalkıp oraya gidiyor. Ve gencecik bir Japon kızından ünlü Butoh dansının ve de bu değişik kültürün inceliklerini öğreniyor. Bu dokunaklı filmin ardında Doris Dörrie'nin kendi hikâyesi var. Yönetmen, bir süre önce çok sevdiği eşini kaybetmiş. İçine düştüğü büyük keder içinde Budizm'e ilgi duymuş, Japonya'ya gitmiş, bir süre orada yaşamış. Ve de tüm deneyimlerini içtenlikle bu filme yansıtmış.
Hanami böylece pek başarılı olmayan bir şenliği kendine özgü biçimde aydınlatırken, artık insan ve aile ilişkilerinde iyice çuvallayan Batı toplumlarının yeni bir kültür ve inanç arayışlarına da iyi bir örnek oluşturuyor. İslam'dan Uzakdoğu dinlerine, yeni felsefelere gereksinme duyan bu toplumların çaresizliği, filmde iyice beliriyor.
Bugünkü Tüm Yazıları
Eşini kaybetti, Budist oldu ve film yaptı
Yayın tarihi: 15 Şubat 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/15/cm/haber,E917EBAD5DBB4F8C982315CB98F1541D.html
Tüm hakları saklıdır.