kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Şubat 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Baykal: Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz

Yeni Haber
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, üniversitelerde türbanın serbest bırakılması amacıyla TBMM Genel Kurulu'nda görüşmelerine başlanan anayasa değişikliğini, Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından, anayasanın değiştirilmez maddeleri arasında yer alan 2. maddeye aykırı olduğu ve "yok hükmünde" sayılması gerektiği savıyla Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini söyledi.


ANAYASA'NIN DEĞİŞTİRİLEMEYECEK MADDELERİ DELİNİYOR

Baykal, Genel Kurul toplantısına katılmadan önce meclis kulisinde bir grup gazeteci ile yaptığı sohbet toplantısında türban düzenlemesini değerlendirdi ve değişiklik önerisinin "kıyısından dolanarak" anayasanın değiştirilemeyecek ve değiştirilmesi teklif edilemeyecek maddelerinin delinmek istendiğini söyledi.

Anayasa düzenlemesinin yasalaşmasının hemen ardından usul açısından Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını ifade eden Baykal, "Düzenlemenin anayasanın değiştirilemeyecek 2. maddesi dahil, bazı maddelerine aykırı olduğu ve bu nedenle de değişiklik gerçekleşmiş olsa dahi yok hükmünde sayılması gerektiği görüşüyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız" dedi.

"AŞAĞIDAN BAĞLAMA, YUKARIDAN BAĞLAMA TARTIŞMALARIYLA BU İŞİ GEÇİŞTİRMEK MÜMKÜN DEĞİL"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, türban konusunda aldatmacalara imkan vermeyen bir söylem içinde olduklarını belirterek, ''Söz konusu türbandır. Aşağıdan bağlama, yukarıdan bağlama tartışmalarıyla bu işi geçiştirmek mümkün değildir'' dedi.

CHP Parti Meclisi (PM), Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında toplandı. Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan Baykal, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Baykal, türban konusunda gelinen süreçte Başbakan Erdoğan'ın uzlaşmaya yönelik açıklamalarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, ''Bunlar, Başbakan'ın tek taraflı dayatmalarıyla, kimseyle istişare etmeden bu konuyu götürüyor olmasına yönelik tepkiler karşısında bir farklı görüntü verme çabası içinde söylenmiş sözlerdir'' dedi.

Akademik çevrelerin görüşü alınmadan, hiçbir yargı kurumuyla istişare edilmeden, hiçbir iyi niyetli yaklaşım sergilenmeden Anayasa değişikliğinin gündeme getirildiğini belirten Baykal, ''Kendi aralarındaki üç beş siyasetçinin Başbakan'ın talimatı doğrultusunda sözüm ona buldukları formülle yola çıkıp o formülü tepkiler karşısında şekillendirdikleri bu son önerinin iyi niyetli, işbirliği yapılabilir, müzakere edilebilir bir öneri olarak anlaşılması mümkün mü?'' dedi.

Baykal, düzenlemeyle ilgili ''Geri dönülmez noktadayız. Görüyoruz toplumu gerdi, sorunlar yarattı ama sonuçlandırmak zorundayız'' anlayışıyla hareket edildiğini savunarak, ''Böyle bir anlayışla bir ülkenin temel konuları ele alınabilir mi? O bakımdan bu yaklaşımları geçerli, iyi niyetli görmek mümkün değil'' diye konuştu.

Baykal, MHP'yi hedef alan sözlerindeki ''duvar'' ifadesiyle neyi kastettiğinin sorulması üzerine, toplumdaki ayrışma, kutuplaşmanın kaygı verici boyutlara gelmesini ifade etmek istediğini, böyle bir sürecin başladığını söyledi.

YÖK'E YAPILAN ATAMALAR

Baykal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün YÖK üyeliklerine yaptığı atamalara ilişkin bir soruya da şöyle yanıt verdi:''Benim için sürpriz olmuyor, kimler için sürpriz oldu bilmiyorum. Ama cumhurbaşkanlığının tarafsız, siyasi tartışmaların üstünde, objektif, ülke yararlarını dikkate alan bir anlayışla seçmeler, atamalar yaptığını düşünmek, maalesef gerçekçi olmaktan çıkmıştır. Buna yönelik kaygılarımızı ifade ediyorduk. Şimdi bir hesaplaşma, rövanş anlayışı içinde bir uygulamaya tanık oluyoruz. Bu uygulama parlamentoyu da etkisi altına alıyor. Cumhurbaşkanlığının da böyle bir anlayışla kadrolaşma
yaklaşımı içine girdiğini görüyoruz.''

Baykal, Üniversitelerarası Kurul'un önerdiği bir ismin atamasına ilişkin kararın hala cumhurbaşkanlığına intikal ettirilmemiş olmasını da eleştirerek, ''Acaba bu ne anlama geliyor? Buradan yeni YÖK yönetiminin anlayışını mı çıkarmalıyız, cumhurbaşkanlığının anlayışını, yaklaşımını, bekleyişini mi çıkarmalıyız?'' diye konuştu.

''SORUNUN BÜYÜMESİNİ TERCİH ETTİLER''


Baykal, türban sorununun geçmişte neden çözülemediğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, siyasi istismarlar nedeniyle çözüm sağlanamadığını belirtti. Baykal, ''Bazıları bu konunun çözülmesini değil, ortaya çıkmasını tercih ettiler. Bu sorunun büyümesini tercih ettiler ve bu doğrultuda gayret gösterdiler, destek verdiler. Sorunu büyüttüler'' dedi.

Yapılmak istenen düzenlemenin de istismarı önlemeyeceğini savunan Baykal, ardından lise öğrencilerinin ve kamuda görev yapanların durumunun da tartışmaya açılacağını ileri sürdü.

Siyasetçilerin görevinin sorunu büyütmek değil çözmek olduğunu vurgulayan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:''Siyasetçi yeni sorunların ortaya çıkmaması için gereken adımları atmak, gereken önlemleri almak durumundadır. Almazsa bu sorun daha da büyür. Haa, 'biz sorunu büyütmek için böyle yapıyoruz, siz yeni anladınız. Maksat o zaten, biz daha önce bu sorunu yarattık sonra bu sorunu büyüttük. Şimdi onu size çözdürtüyoruz. Arkasından öbürleri gelecek, 'bu bir süreç' derlerse 'ben kavradım' derim. Herkese anlatmaya çalıştım. Yapılmak istenenin farkındayız. Bunun sonucunda ortaya çıkacak Türkiye, bizim bildiğimiz arzu ettiğimiz Türkiye'den başka bir Türkiye olacaktır. Orada daha özgürlükçü bir Türkiye söz konusu olmayacaktır. Daha baskıya boyun eğmiş, daha standartlaşmış bir Türkiye, belli bir yaşam tarzının herkese dayatıldığı bir Türkiye...''

''ANAYASAL MEŞRUİYET KAZANDIRMAMAK LAZIM''

Baykal, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan türban tartışmalarına ilişkin bir açıklama yapılmamasına yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine de
''Bu artık siyasal bir soruna dönüştüğü için ciddi dini kurumların o siyasi tartışmaya taraf olmama dikkati içinde olmalarını anlayışla
karşılamak lazım. Bu, artık dini bir konu olmaktan çıkmıştır. Biz de siyasetçi olarak belli dini gerçekleri hatırlatmak durumunda kalıyoruz''
dedi.

Baykal, kendisinin de saygıdeğer, kabul görmüş önemli fıkıhçıların görüşlerine dikkati çektiğini söyledi. Türban ve başörtüsü arasındaki farkın bağlama şeklinden kaynaklanmadığını vurgulayan Baykal, türbanın bir tek saç telinin dahi gözükmesini reddeden bir örtünme biçimi olduğunu belirtti. Baykal, başörtüsünün ise bu kadar dışlayıcı, mahkum edici olmadığını, kendisi ve içinde bulunduğu topluma saygının, inancın, geleneğin gereği vakur bir anlayış içinde örtünme yaklaşımı olduğunu söyledi.

"BAŞBAKAN BENİMLE DEĞİL, EBU HANİFE'YLE TARTIŞSIN"

Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanife'nin, namaz kılarken dahi saçın dörtte birinin görünmesinin namazı bozmadığını söylediğini belirten Baykal, ''Ne oldu şimdi? Türban anlayışının en azından bu söylediğimiz büyük düşünürler tarafından benimsenmediği ortaya çıktı. Ben bunu hatırlatıyorum'' diye konuştu.

Baykal, herkesin istediği şekilde giyinip kuşanabileceğini ancak bunun Anayasa'ya sokulmasının yanlış olduğunu vurgulayarak, ''Bu tartışmalara
anayasal meşruiyet kazandırmamak lazım'' dedi.Bir başka soru üzerine Baykal, söylediklerinin hepsinin belgeye dayandığını belirterek, ''Boş konuşmuyorum, bir şeye dayanarak söylüyorum. Biri çıkacak diyecek ki, saçının bir telini bile göstermek günahtır... Başbakan çıksın, bunu anlatsın bize. Ebu Hanife ile tartışsın. Ebu Hanife söyleyeceğini söylemiş, Başbakan ne söylüyor? Ben Ebu Hanife'nin söylediklerini hatırlatıyorum'' dedi.

Baykal, türban-başörtüsü ifadelerinin hatırlatılması üzerine de aldatmacalara prim vermeyen bir söylem ortaya koyduğunu belirterek, ''Bunu getirenler, 'biz türbana karşıyız, türban yasaktır, bu türbana hayat hakkı tanımaz' desinler, görelim. Söz konusu türbandır. Aşağıdan bağlama, yukarıdan bağlama tartışmalarıyla bu işi geçiştirmek mümkün değildir'' diye konuştu.

Baykal, bir başka soruyu yanıtlarken de söz konusu düzenlemenin gerçekleşmesi durumunda Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini yineleyerek, ''Düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu görüyoruz. Hukuka saygı duyuyoruz. Hukuk, elindeki anayasal imkanlarla durumu nasıl gördüğünü elbette değerlendirerek bir karara varacaktır. Cumhuriyet kendisini savunma refleksini harekete geçirebilecek mi, kendisini savunuyor mu, bunu hep beraber göreceğiz'' dedi.''Türban konusunda sizin çözüm öneriniz nedir'' sorusu üzerine de Baykal, bu sorunu, büyütme anlayışında olmayan siyasi iktidarların çözebileceğini kaydetti.

AJANSLAR