İki yıl önce geçirdiğim bir ameliyat sırasında, bende Hepatit B tespit edilmiş. Ancak benim bundan haberim olmadı. İkinci bir ameliyat olmam gerektiğinde öğrendim. Bu iki yıllık süre içerisinde şahsım, eşim ve çocuklarım Hepatit B'den ötürü herhangi bir önlem almadık ve aşılanmadık. Ne yapabiliriz? Ali Nur/İzmir
Hastanın kendi hastalığı ile ilgili her türlü bilgiyi hekiminden öğrenmeye hakkı vardır. Eğer hekim, hastalığının ve tedavisinin olumsuz olarak etkileneceğini kuvvetle tahmin ediyorsa, bazı bilgileri hastasına söylemeyebilir. Ancak Hepatit B enfeksiyonu için böyle bir durum pek söz konusu olmamalı. Bu nedenle Hepatit B geçirdiğinizi hekimin sizden saklaması için bir neden düşünemiyorum. Ameliyat öncesi hazırlıklar sırasında, tespit edilen Hepatit B enfeksiyonu geçirdiğinize dair bulgunun size söylenmemesi, kasti bir gizlemeden ziyade, unutmadan kaynaklanmıştır kanaatindeyim. Çünkü, o sırada sizi takip eden hekim, muhtemelen Hepatit B ile ilgili bir şikayet ya da klinik bulgunuz olmadığından, söz konusu ameliyatınız ve buna neden olan rahatsızlığınızla ilgileniyordu. Bu nedenle laboratuvar testlerinizde Hepatit B'nin pozitif bulunmasıyla ilgilenmemiş olabilir. Sizin, önceden bunu bildiğinizi varsaymış olabilir.
POZİTİFLİK YETMEZ!
Hepatit B ile ilgili serum testlerindeki pozitiflik, sizin hepatit B hastası olduğunuz veya hepatit B ile ilgili bir tehdit altında olduğunuz anlamına gelmeyebilir. Sizin test sonuçlarınızı bilmeden bu konuda yorum yapmak mümkün değildir. Toplumdaki birçok kişi, hepatit B enfeksiyonu geçirmiş, iyileşmiş ve Hepatit B'ye karşı bağışıklık kazanmıştır. Bu durumdaki kişilerin, kendilerini ve çevrelerindekileri korumak üzere ekstra bir çaba göstermesi gerekmez. Ancak, Hepatit B taşıyıcısı olanların dikkat etmeleri gerekmektedir. Taşıyıcılar, başkalarına Hepatit B'yi bulaştırabilecekleri gibi, kendilerinde de ileride Hepatit B ile ilişkili karaciğer hastalıkları ortaya çıkabilir.
AŞIRI YÜK ALTINDALAR
Maalesef sağlık kurumlarındaki aşırı kalabalık, hekimler üzerindeki aşırı iş yükü ve zaman baskısı dolayısıyla, hekimler hastalarına yeterince zaman ayıramamaktadır. Babacıl hekimlik alışkanlığı da buna eklendiğinde, hekimin hastasına, hastalığı, teşhis yöntemleri, tetkik sonuçları, tedavisi, tedavi sonuçları, hastalığın olası seyri gibi konularda ayrıntılı bilgi vermesi, pratikte pek mümkün olamamaktadır. Aile hekimliği uygulamasında, bu tür sorunlar çok daha az oranda yaşanacaktır. Çünkü kişinin, sağlığından bütünüyle kendini sorumlu gören bir hekimin kontrolünde olması; her türlü sağlık sorunuyla ilgili gelişmelerin aile hekimi tarafından özel dosyasına kaydedilmesi söz konusudur. Hasta, bir başka hekim tarafından ameliyat edilse bile, ameliyatla ilgili raporu (epikrizi), aile hekimine gönderilecektir. Ameliyat sonrası bakım ve takibini de aile hekimi yapacaktır. Bu bakımdan, ameliyat öncesinde, sırasında veya sonrasında elde edilecek bulgular, test sonuçları, ameliyattan sorumlu hekimin uzmanlık veya ilgi alanına girmese de, aile hekimi bunları fark edecektir. Ardından da bir hekim olarak yapılması gerekenleri yapacak veya hastasına gereken uyarılarda bulunacaktır.
Hasta haklarıyla ilgili sorularınızı SMS (cep telefonu mesajı) yoluyla 4122- ETU'ya iletebilir ya da 'saglik@sabah.com.tr' mail adresine yazabilirsiniz. Ailenizin doktoru sizin için yanıtlayacak.
Yayın tarihi: 28 Ocak 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/28/gny/haber,6B12496E66914109A43AF4222FA9A863.html
Tüm hakları saklıdır.