Ablamı karından yağ aldırma ameliyatı sonrasında gelişen bir emboli (yağ damlacıklarının akciğer damarlarını tıkaması) nedeniyle kaybettik. Ceza davası açtık. Bilirkişi, olayda hekim veya hastane hatası olmadığını söylüyor. Malpraktis (hatalı uygulama) değil, komplikasyon (işleme bağlı istenmeyen sonuç) olduğu kanısına varılmış. Bu nasıl olur? Ne yapmalıyız? Derya G./Samsun
Malpraktis-komplikasyon ayrımı tıp hukukunda en sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Her tıbbi müdahalenin hedeflenen yararlı etkilerinin yanında istenmeyen zararlı etkileri söz konusudur. Beklenen yarar olası risklerden yüksek ise, söz konusu işlem hastaya uygulanır. Ne var ki, bazen evdeki hesap çarşıya uymaz. Komplikasyon dediğimiz işleme bağlı yan etki, beklenen yararın önüne geçebilir. Gerek hastanın, gerekse hekimin hiç istemediği olumsuz sonuçlarla yüzleşilir. Hastaya uygulanan herhangi bir tıbbi işlemle ilgili olarak ortaya çıkan olumsuz bir sonucun, malpraktis mi yoksa komplikasyon mu olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Malpraktis, tıbbi müdahalenin hatalı yapılmasıdır. Hastaya uygulanan girişim eksik, fazla, gereksiz, yanlış, zamansız, uygunsuz veya yetkisiz kişilerce yapılmış olabilir. Hastanın aydınlatılmamış, onayı alınmamış ya da operasyonun riskleri ona anlatılmamış, hastaya işlem öncesinde veya sonrasında gereken bakım ve destek verilmemiş olabilir. Ya da koşullar, o müdahalenin uygulanması için yetersiz olabilir. Bütün bunlar malpraktis kavramı içerisinde mütalaa edilir.
Her zaman risk var Ancak, müdahalenin tıbben ve hukuken gerekli koşulların tümüne uygun olarak yapılmasına rağmen, yine de kötü bir sonuçla karşılaşılabilir. Buna komplikasyon diyoruz. Bu, trafiğe çıktığınızda aldığınız riske benzetilebilir. Her şeyi doğru yapsanız bile, kaza yapma olasılığınız sıfır değildir. Hiçbir tıbbi girişim risksiz değildir. Elbette hekim, özen göstererek komplikasyon olasılığını azaltır ama hiçbir zaman sıfırlayamaz.
Bilirkişi raporu şart Okuyucumun anlattığı olayla ilgili yapılması gereken, hastanın ölümüne neden olan embolinin malpraktis mi yoksa komplikasyon mu olduğunun belirlenmesidir. Doğal olarak, çoğu kere bunu yargıç yapamaz. Konunun uzmanı olanlardan bilirkişilerden yardım istenmesi gerekir. Ancak bilirkişi raporu bağlayıcı olmadığı gibi, başka bir bilirkişiye de başvurulması mümkündür. Hekimlere gelince, özellikle estetik operasyonlara giren meslektaşlarımın çok daha dikkatli olmaları gerekir. Çünkü, herhangi bir hastalığı olmayan, sapasağlam bir kişinin, estetik ararken yaşamını yitirmesi; yakınları için örneğin bir kanser hastasının operasyon sırasında ölmesinden çok daha zor kabul edilebilir bir durumdur. Tıpta liposuction denilen yağ aldırma operasyonları sırasında, emboli başta olmak üzere, ciddi komplikasyonlar sık sık görülmektedir. Bu yüzden operasyon öncesinde risklerin ayrıntılı olarak hastayla paylaşılması gerekmektedir. Hastalar da ameliyat gibi ciddi tıbbi girişimlere karar vermeden önce hekimleriyle görüşerek, olası riskler konusunda ayrıntılı bilgi edinmelidir. Her tıbbi müdahalenin -nadir de olsa- bazen ölüme kadar varan ciddi riskler taşıdığı unutulmamalıdır.
Yayın tarihi: 5 Aralık 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/05/gny/haber,9C0BF9483332447C9BEDADC3474FD9F4.html
Tüm hakları saklıdır.