Bu cinayeti çözmek niye çok önemli?

Gazeteci Hrant Dink, bundan bir yıl önce 19 Ocak günü öldürüldü. Bu cinayetin, devlet teşkilatının içine uzanan, bir tür çete yapılanması tarafından örgütlendiği artık apaçık ortada...
Bu çete, diğer bazı çeteler gibi "para pul", "avanta lavanta" için çalışmıyor. Elbette bu tip amaçları da olabilir ama çetenin önemi bu noktada değil.
Çeteye ne isim vereceğimi bilemiyorum. Ancak " Yeni İttihatçılar " dersek, sanırım olayın çok da uzağına düşmeyiz.
Buradaki "İttihatçı" kavramı, sizin de tahmin edeceğiniz gibi, ' İttihat Terakki Cemiyeti'ne dayanıyor.
Günümüzün İttihatçıları da, asılları gibi davranıyor: Gözlerini kırpmadan siyasi cinayet işliyorlar ya da işletiyorlar.

Osmanlı'nın son döneminde iktidar olan eski İttihatçılar, Avrupa'dan esen milliyetçi rüzgârı elbette gördü. Yunanistan çoktan ayrılmıştı. Bulgarlar, Sırplar filan da " Balkan Savaşı " sonucunda gittiler.
Buna karşılık Balkanlar'dan ve Kafkaslar'dan kitleler zulümden kaçarak Anadolu'ya sığınıyorlardı: Çerkezler, Abazalar, Gürcüler, Çeçenler, Arnavutlar ...
Bu gruplar etnik açıdan Türk olmasa da ortak bir noktaları vardı: 'Müslüman'dılar.
Belli olmuştu: İmparatorluk yıkılacak ve yerine bir "ulus devlet" kurulacaktı. Bu devletin ideolojisi de " Milliyetçilik " olacaktı.
Yerinden yurdundan koparak Türkiye'ye gelen farklı grupları " Türk milliyetçiliği " çevresinde toparlamak mümkündü.
Ancak ciddi bir sorun vardı: Anadolu'da yaşayan " gayri Müslimler "... Onlarla bir ulus devlet kurmak mümkün gözükmüyordu.
"Birinci Dünya Savaşı" İttihatçılara aradıkları ortamı sağladı: Milyona yakın Ermeni, kadınıyla, çocuğuyla Anadolu'dan sürüldü. Çoğu öldü, öldürüldü.
Anadolu'nun "dinsel temizliği" Cumhuriyet kurulduktan sonra da devam etti. " Mübadele " ile sadece Hıristiyan Rumlar değil, mesela " Hıristiyan Türk " olan Karamanlılar da gönderildi.
Lozan Anlaşması imzalandığında Türkiye'de 300 bin kadar Ermeni kalmıştı. O zaman ülkenin nüfusu 13 milyon kadardı. Bugün nüfusumuz 70 milyona dayanırken, Ermeni sayısı 50 bine inmiş durumda.

Okul kitaplarına bakarsanız azınlıkların " tehdit " olarak algılandığını görürsünüz. Peki, bugün ülkemizde yaşamakta olan bir avuç Ermeni tehdit mi oluşturuyor?
Yukarıda sözünü ettiğim "Yeni İttihatçı çete", tehdit olarak gördüğü için mi Hrant Dink'i öldürttü?
Hayır, artık amaçları başka: Avrupa Birliği sürecine balta vurmak... Farklı kesimlerin siyasi katılımıyla gelen demokratikleşmeyi engellemek... Milliyetçi ideolojinin aşırılaştırılmasıyla ortaya çıkacak " otoriter " havadan faydalanmak için bunu yaptılar.

Bir uyarıyla bitirelim...
İki seçmenden birinin oyunu alan AKP ve onun içinden çıkan hükümet şunu unutmamalı:
Yeni İttihatçılarla ittifak kurmak ya da onlara müsamaha göstermek bir yarar sağlamaz. Gün gelir, o takım kendisini de ısırır.
Sadece " adalet " açısından değil, siyasi açıdan " emniyette olmak " için de yapması gereken, " hukuk devleti " kurallarını uygulamaktır.
Hrant Dink cinayetinde, " sonuna kadar gidilmesi " işte bu yüzden elzemdir. Benden söylemesi.