Eski Başbakan, Rize Milletvekili
Mesut Yılmaz, uzun süredir sessiz... Meclis kulisinde önceki günkü karşılaşıp sohbete başladığımızda bu durumu anımsattığımda
"Çalışıyorum" diye söze başladı.
Yeni parti çalışmalarının sürdüğünü belirtip ekledi:
"Derebeyliklerin yıkılıp, konfederasyonun kurulması için uğraşıyorum..." "Derebeylikler" dediği, merkez sağ ve soldaki partiler.
"Konfederasyondan" kasıt ise 1983 ANAP'ına benzer yapılanma.
Yılmaz, yeni partinin yapılanmasının nasıl olacağını şu cümlelerle aktardı:
"Güçlü bir lider altında 4 eğilimin bir araya gelip didişmesi yerine, bir koalisyon partisi şeklinde uzlaşı içinde çalışmaktan söz ediyorum. Böyle bir yapı olmaz ise demokrasiyi yaşatmakta da laik cumhuriyeti korumakta da güçlük çekeriz." Yılmaz, ANAP ve DYP'nin birleşmesi ile bu işin olmayacağının görüldüğü iddiasında.
"Zaten DYP ve ANAP'ın ötesinde bir yapılanma olmalı" deyip ekledi:
"Aynen Özal'ın 1983'te söylediği gibi eski siyasi eğilimlerin hepsinin tarlasının yeniden sürülmesi gerekiyor. O tarlanın çizgileri üzerinde siyasetin inşa edilmemesi lazım..." Aktardığına göre siyasi yapılanmanın yelpazesi oldukça geniş tutulacak.
İlk seçime yetişir Yılmaz,
"Hatta AKP'nin tabanına da hitap edecek yapılanma" dedi.
Örgütlenmenin ilk adımının yerel seçimlerle atılacağını da belirtti.
İlkbahardaki CHP Büyük Kurultayı sonrasında çalışmalarının hız kazanacağını vurgulayıp devam etti:
"Birileri, bir şeylerin olmayacağını görmeli. Umutlar tükendiği noktada yeni arayışlara yönelim olur." Yılmaz'ın ilk genel seçime yetişeceğini söylediği yeni parti, merkez sağa iyice yerleşen AK Parti'nin oylarını kendine çevirebilir mi?
Yılmaz, AK Parti hükümetinin zor bir dönemece girdiğine inanıyor.
Mesut Yılmaz, ekonomi ve dış politikadaki gelişmelerin hükümet açısından zor günleri getireceğini belirtip devam etti:
"Şu an alanlar gasp edilmiş gözüküyor. Ama uzun sürmez. Beş yıl miras yemeyi refah yarattık zannettiler. Özelleştirmeden bu kadar çok satış yapıldı, yeni bir tek yatırım yok." Erdoğan'a yüklendi Yılmaz'ın hedefinde Başbakan
Erdoğan da vardı:
"Erdoğan özgürlükçü, demokrat, batıcı bir imaj kullanıyor. Ama samimi değil. Demokrasiyi de kendi hedefinin aracı olarak kullanıyor. İpine un serdiği AB'yi kalkan yapıyor. Bir siyasi lider parti içi demokrasiyi içine sindirememiş ise demokratlığından söz edilemez. AKP'yi bu şekilde yöneten Erdoğan demokrat olamaz."
Yılmaz'ın anayasa değişikliğine ilişkin görüşü de şöyle:
"Zannediyor ki anayasa değişikliğini Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi yaparım; o kadar kolay olmadığını anlarlar." Yılmaz'ın siyasi çalışması ve geleceğe dönük öngörüsü böyle...
Not: AK Parti Genel Başkan Vekili
Dengir Mir Mehmet Fırat aradı, yerel seçimle anayasa referandumu sandıklarını bir araya getirmeyi hedeflemediklerini söyledi.
"Eğer yakın zamana denk geliyorsa ayrı masraf olmasın diye bir arada yapılabilir" dedi.
Yayın tarihi: 18 Ocak 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/18//haber,DF9F263C22294FFB97790480288FAB79.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.