'Cemevi caminin alternatifi değil'

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, türban serbestisi ve cemevlerinin ibadete açılması tartışmalarına, Diyanet'in resmi görüşlerinin altını çizerek katıldı. Kadınların başını örtmesinin dini gereklilik olduğunu, siyasetçilerin bu konuyu özgürlük alanı olarak görmesinin Diyanet'i ilgilendirmediğini belirten Bardakoğlu, cami ve cemevlerinin ise birbirine alternatif olamayacağını vurguladı. Bardakoğlu, SABAH'a ve NTV'ye yaptığı açıklamalarda şu mesajları verdi:

* Kadınların başını örtmesi dini gereklilik. 14 asırdan bu yana İslam dünyasında kadınlar başlarını dini gereklilik olduğu için örterler. Tabii Müslüman olmanın ön şartı dinin gereklerini yerine getirmek değildir. Başörtü dini gerekliliktir ama insanların kendi dinlerinin gereklerini yerine getirip getirmemeleri kendi iradelerindedir. Siyasetçiler bu konuyu özgürlük alanı olarak görürler ya da bu konuda kısıtlama getirirler o onların bileceği iş.

* Muharrem iftarını ana hatlarıyla olumlu buldum. Siyasal, kültürel, sosyal açılımlara ihtiyaç var. Sorunları konuşarak halletmeliyiz.

* Diyanet İşleri Başkanlığı, Sünni bir kurum değil. Bu kurum, cumhuriyetin 80 yıllık birikimi içinde önemli bir kazanımdır. 'Şu cemaati, şu temsil etsin' tartışmasına girersek, her şeyi sil baştan dizayn etmek gerekir. Bu durum, toplumda çatlak yaratır. Dini inanç farklılıklarına göre, gruplaşan bir toplum özlüyorsak, o zaman çok ciddi gerilimleri de üretmiş oluruz. Sünniler camiye, Aleviler cemevine gider ayrımını hem dinen hem de ülkenin geleceği açısından sakıncalı buluyoruz. Böylesi bir durum, hem milletimize hem de gelecek nesillere haksızlık olur.

ALEVİLİK FARKLI DİN DEĞİL
* İsteyen camiye, isteyen cemevine gitmeli. Kimse, 'Cami mi cemevi mi?' ikilemiyle karşı karşıya bırakılmamalı. Cami ve cemevi birbirinin alternatifi veya karşıtı değil.

* Alevilik farklı bir din değil. Aynı din içinde farklı gelenek ve mistik anlayışların özgürce yaşanabilmesi olayıdır. Alevilik bir din özgürlüğü hareketi de değildir. Cem ayinine karşı değiliz ama İslam dini, Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin, hatta Diyanet İşleri Başkanı'nın rahatça tasarruf edebileceği kadar muğlak bir alan değil. Ne Mevlevi semasını ne Alevi semahını ne de şu veya bu cemaatin zikir ayinini, namazın yerine geçen bir ibadet sayabiliriz. Bu bizi aşan İslam dininin temel yaklaşımıdır.