e-leştiri

Bilişim teknolojilerinin şekillendirdiği son 20 yılda hayatımıza giren yeni kavramlara, kurumlara bakınca, pek çok alanda kantarın topuzunun kaçtığını görüyoruz.
Hele ki internetin temsil ettiği dünyanın dayattığı yeni çözümler (!), bizzat sorun olmaya başladı bile.
Her şeyin başına "e-" getirilmesinden gına geldi desek yeridir.
e-devlet, e-ticaret, e-ğitim, e-banka, e-seçim.
Siz de her ne yapıyor olursanız olun, önüne bir "e-" getirip biraz da teknolojiye para harcayarak, bu "modernite trenine" binebilirsiniz. Ancak bu tren sizi bir yere götürür mü, bilinmez.
e-devlet diyerek kamuya milyarlarca dolarlık cihaz satıp ortadan kaybolanları hatırlıyorum. Anlayışları değiştirmeden, bitlere baytlara harcadıkları paranın onda birini dahi bunları kullanacak insanların eğitimine harcamadan, her biri köşe oldu.
Şükür ki son yıllarda " kamusal fayda " kavramı devreye girdi de " bilgisayar çöplüğü üreticilerinin " önü kesilebildi.
İş dünyasının üretim süreçlerine teknolojiyi dahil etme anlamındaki e-dönüşüm projeleri, bana göre en hayırlı "e-"leştirme oluverdi. Firmalarımız verimlilik, kaynak kullanımı, müşteri gibi alanlarda başarılı adımlat atabildi. Bir zamanlar bu "e-"leştirme akımlarının ateşli savunucusu olarak, yılların gerisinde fayda üretemediğimizi görünce, kendimden başlayıp " acaba doğru mu yapıyoruz? " sorgusuna geldim dayandım.
Zira "teknolojiyi, neyin hizmetine verirseniz, ona hizmet eder" gerçeğini ıskalamıştım. Genelde ilkelliğimizin emrine verilmiş teknoloji yüzünden " daha yetkin ilkelliklere" imza atar olduk.
Nabi Avcı'nın " Enformatik Cehalet " dediği, bilgiye ulaşmış ama bu bilgiyi faydaya dönüştürmeyi başaramayan insanlar ürettik.
Aklından ziyade gözüyle düşünen toplumsal reflekslerimiz, " ben de isterem " mantığıyla bu teknoloji furyasına öylesine kapıldı ki her 100 kişiden 80'inin cebinde, neredeyse bir mini bilgisayar diyebileceğimiz cihazlar var artık.
Gerekli gereksiz ayırtı olmaksızın, ardında stratejik bir düşünce bulunmayan milyon dolarlık projelerle, teknolojiye inanılmaz paralar gömüyoruz.
Bana göre artık bu "e-" akımını sorgulamak ve teknolojinin " fayda boyutu "nu yeniden düşünmemiz gerekiyor.
"e-"leşmeyi eleştirme zamanı geldi de çoktan geçiyor bile.