Amerika'da mortgage piyasasından başlayan, finansal sistemle büyüyen krizin ekonomide resesyona doğru gittiği daha çok kabul görmeye başladı. Hem finansal piyasaların seyri hem de ekonomik veriler ve beklentiler çoğunlukla bu yönde.
Bu nedenle de ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı
Ben Bernanke geçen hafta gerekirse agresif faiz indirimine gidebileceğini açıkladı. Faiz kararının verileceği toplantı 30 Ocak'ta. Piyasalar bu konuşmadan sonra ağırlıklı bir şekilde yarım puanlık indirimi fiyatlamaya başladı. Bu nedenle 10 yıllık ABD hazine faizleri 9 Ocak'ta yüzde 3.76 ile 25 Mart 2004 sonrasının en düşük seviyesine indi. Dolar ise Euro'ya karşı 1.49'a dayanırken Dow Jones Endeksi aynı gün 12.431 puanla 16 Ağustos'taki 12.456 olan dip seviyesinin altına düştü. Risk artışını yansıtan Volatilite Endeksi yeniden 26 puana yükseldi. Bütün bu veriler piyasaların ABD kaynaklı olarak ateşinin yeniden yükseldiğinin göstergeleri.
-
En şiddetli aşama- 2008'in zor geçeceğini zaten bekliyorduk. Ancak ABD ekonomisinin durgunluğa doğru gittiğini gösteren verilerle yıl, baştan itibaren zora girdi. Ancak asıl zorluk da bu haftadan başlayarak önümüzdeki haftalarda yaşanacak gibi. Bir anlamda içine girdiğimiz türbülansın nasıl sonlanabileceği de bu dönemde kestirilebilir olacak. Bilançolar, şirketlere yeni ortaklar, hükümetin alacağı önlemler, ay sonundaki büyüme rakamı ve faiz kararlarıyla
bu dönem, türbülansın en şiddetli aşaması ve iyiye veya kötüye doğru kırılma noktası olmaya da aday. -
Kaderi bilançolar belirler- Bu haftadan başlayarak ABD'de büyük finansal kuruluşların yıllık bilançoları açıklanacak. Piyasaları en çok da bu bilançolar etkileyecek.
Sürpriz etkisi, hangi şirketin beklenenin üzerinde veya altında kâr veya zarar açıklayacağında. Piyasalar buna göre önemli dalgalanmalar yaşayabilir. Salı günü
Citigroup ve
İntel'in, Çarşamba
JP Morgan'ın, Perşembe
Merrill Lynch'in, Cuma
General Elektrik'in bilançoları olmak üzere 36 büyük şirketin bilançoları açıklanacak. Yıllık bilançolar mortgage ve sonrasında finansal krizden hangi kurumun ne kadar zarar yazdığını yansıtması bakımından büyük önem taşıyor. 9 aylık bilançolarda tahribatın ortaya çıkmaya başlamasıyla finansal piyasalarda ikinci büyük dalga yaşanmıştı.
Yıllık bilançolar yanında 2008'in ilk çeyrek bilançoları ile krizin şirketler ve özellikle finansal kuruluşlar üzerindeki etkisinin netleşmesi bekleniyor. Bu bilgiyle finansal kuruluşların birbirine olan güvensizliğinin azalacağı ve kredi piyasasındaki tıkanıklığın aşılacağı tahmin ediliyor.
-
Ay sonunun önemi- Önümüzdeki haftaları türbülansın en kritik aşaması haline getiren gelişmelerden biri de, ABD hükümetinin alacağını açıkladığı önlemlerin ay sonu gibi netleşecek olması. 28 Ocak'ta
Başkan Bush'un yıllık durum değerlendirmesinde
"Ekonomiyi canlandırma politikasını" açıklaması bekleniyor. Bu paketin de büyük ölçüde vergi indirimlerini kapsayacağı tahmin ediliyor. Yani gelecekte ABD'de bütçe açıklarını büyütecek olan bir gelişme.
30 Ocak'ta i se Fed'in faizi yüzde 0.25'mi yoksa yüzde 0.50'mi indireceği belli olacak. Tabii iskonto faizinde yapacağı indirimin ve açıklamanın da belli bir etkisi yok değil. Ama faiz indirimleri artık eski önemini yitirmiş durumda.
Ay sonuna kadar ve özellikle bu hafta açıklanacak enflasyon ve perakende satışlar durgunluk konusundaki görüşleri daha bir netleştirecek. Ancak asıl etki 31 Ocak'ta açıklanacak ABD ekonomisinin 2007'nin son çeyreğinde ne kadar büyüdüğünden gelecek. Beklentiler sıfırın üzerinde de olsa büyümenin olacağı yönünde. Ancak bir önceki çeyrekte yüzde 4.9 gibi güçlü bir baz dönemi olduğu için daralmanın görülmesi de mümkün. Bu yönde bir açıklama piyasaları negatif yönde etkileyebilir.
-
Yön belli olacak- Zarar açıklayacak şirketlere ve özellikle finansal kuruluşlara yeni ortak alınması haberleri piyasaları olumlu etkileyebilir. Buna bağlı olarak oynaklığın artması mümkün.
Önümüzdeki haftalarda yaşanacakların net etkisi ise kötüleşmenin oranını belirleyecek gibi. İlk çeyrekte bunun boyutunun büyük olması yılın geri kalanının kaybedilmesine yol açabilir. Küçük kalması ise dip seviyenin görülmesine ve arkasından toparlanmaya neden olabilir. Bir anlamda yılın ilk çeyreği, geleceğin yönünü de tayin etmeye aday.
-
Türkiye'ye etkisi- ABD'deki türbülansın yere çakılmayla sonuçlanmadıktan sonra Türkiye'ye etkisi ise hisse senedi piyasasının Amerika'yla paralel gitmesi, faiz oranlarının TCMB'nin öncülüğünde düşmesi, doların dış değerindeki kayba paralel YTL'nin değerini koruması şeklinde olabilir.
- Sonuç- "Ağaç devrilmeyince boyu ölçülmez." Türk Atasözü
Yayın tarihi: 14 Ocak 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/14//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.