Sadece 5 dakika

Maç öncesi birisi bu maçın 2-2 biteceğini söylese sanırım Fenerliler üzülür, Belediyesporlular ise çok sevinirdi. Ama hakem Cüneyt Çakır 90 dakikayı bitirdiğinde kimin üzüleceği ya da kimin sevineceği hiç belli değil.
Son 15 dakika son yıllarda görmediğimiz büyük bir gol düellosuna sahne oldu. Önce art arda Büyükşehir golleri geldi. Büyükşehir 2-0 öne geçmiş, umutlar tükenmeye başlamış, hata seyirci yavaş yavaş stadı terk ediyordu.
Maçın bitmesine 5 dakika var. İddia ediyorum; ne statta ne Türkiye'de bir kişi bile F.Bahçe'nin bu maçtan puanla ayrılacağına ihtimal vermiyordu. Çünkü F.Bahçe 85'e kadar neredeyse tek bir pozisyon bile bulamamıştı. Ne olduysa bu dakikadan sonra oldu. Önce Edu, son dakikada da Deivid'in golleri geliverdi.
10 dakika daha olsa F.Bahçe maçı alırdı. Bunun sebebi çok basit. Çünkü Büyükşehir çok tecrübesiz bir takım. Son 7-8 dakikada paniklediler. Darmadağın oluverdiler. Tıpkı Trabzon'daki gibi.

SEMİH SAKATLANIRSA NE OLACAK?
Maça baktığımızda, F.Bahçe her bölgesiyle sapır sapır döküldü. Ne organizasyon, ne kanat akını, ne de şut var. Üstelik dönen topları da alamadıklarında son 5 dakika hariç rakiplerine hiç baskı kuramadılar.
Herkes F.Bahçe'nin kadrosunun çok kaliteli ve zengin olduğunu düşünüyor. Ben katılmıyorum. Alex olmayınca birçok şey de olmuyor. Ali Bilgin mi kalite? Uğur Boral mı zenginlik? Yoksa Kazım mı kurtarıcı? Yarın bir gün Semih sakatlansa, şampiyonluğa oynayan F.Bahçe'nin ve Avrupa'daki yüksek hedeflerin santrforu İlhan Parlak mı olacak? Tekrar söylüyorum: Sol beki Carlos olan takımın derinliği İlhan, Kazım ya da Uğur olamaz.
Büyükşehir'e üzülüyorum. Sezonun ilk yarısında G.Saray'a ve Trabzon'a karşı dün geceki benzer panik anlarını yaşayıp alabilecekleri maçları alamadılar. Ama olsun. Hem şirinler hem de çok centilmen.
UEFA, Cüneyt Çakır'ı izlemek üzere İsveçli mentoru İstanbul'a yolladı. Sevgili Cüneyt Çakır da mentoruna kendini çok beğendirdi. Hem çok iyi hem de çok soğukkanlı bir maç yönetti. Yolun açık olsun Cüneyt.