Kriz sonrası ilk yıl 2002'de enflasyonu yüzde 68.5'ten yüzde 35'e düşürmeyi hedeflemiştik. Gerçekleşme yüzde 29.7 oldu.
- 2003'te yüzde 20'lik hedefe karşılık yüzde 18,4'e inildi.
- Enflasyonda 2004 tarihi bir yıldı. 35 yıl aradan sonra enflasyon yüzde 9.32 ile yeniden tek haneyi gördü. Hedef ise yüzde 12 idi.
- 2005 yılı yüzde 8 hedefe karşılık yüzde 7.72'lik gerçekleşmeyle 1970'den bu yana en düşük enflasyon yakalandı.
- 2006'da ilk kez açık enflasyon hedeflemesine geçildi. Yüzde 5'lik hedef, yüzde 9.65 ile büyük oranda aşıldı. Enflasyonda kriz sonrasının ilk başarısızlığı ortaya çıktı.
- 2007'nin enflasyon hedefi yüzde 4'tü. Gerçekleşme yüzde 8.39 ile iki katından da fazla oldu. Tek teselli enflasyonun tek haneli rakamlarda kalması.
İkinci yılda da enflasyon hedefini açık ara ıskalamış olduk. Geçen yılın enflasyon oranının ortaya koyduğu gerçek ise 2004'te tek haneye indikten sonra belirgin bir düşüş sağlayamadığımız. Aslında 2004 ortasından itibaren yani son 3.5 yıldır enflasyon düşmüyor, patinaj yapıp duruyor.
-
2008'in dezavantajları- Üçüncü yıla ise yüklü elektrik zammının, doğalgaz zammının ve akaryakıt fiyat artışlarının etkisiyle giriyoruz. Merkez Bankası elektrikteki yüzde 15'lik zammın enflasyonu yüzde 0.58 artıracağını hesaplamıştı. Diğer zamlarla birlikte bu oranı biraz daha yukarı çekmekte yarar var. Yani 2008 yılına geçmiş yıllardan biriktirilmiş zamlarla zaten dezavantajlı giriyoruz.
- Üzerine artan ve 100 doları gören petrol fiyatlarının yansımasını da ekleyin. 100 dolar psikolojik sınır. Aşılmasıyla birlikte bu düzeyin taban olma ihtimali artıyor. Zaten petrol fiyatlarında pek düşüş bekleyen de yok.
- Enflasyonu olumsuz etkileyen gelişmeler sadece enerji fiyat artışları değil. Altın fiyatlarının da 866 dolarla 28 yıl önceki rekor düzeyini aşmasının belli bir etkisi olacak.
- Enflasyonda asıl gıda fiyatlarındaki artışlar etkili olacak gibi. Emtia fiyatlarıyla küresel ısınmanın ve tarımsal enerjinin devreye girmesinin gıda fiyatlarını artırması 2007 yılında enflasyonu yükselten gelişmelerden biriydi. Bu olgunun devam etmesi bekleniyor.
-
Dünyada da artıyor- Tam bu sırada dünyada da enflasyon genelde yükseliyor. ABD, AB, Japonya, Çin'de enflasyon artıyor. Çin hariç faiz artırabilen yok. Çünkü merkez bankaları finansal piyasalardaki yangını söndürmekle meşgul. Bunun için faiz indirimleri başladı, faiz artıracak merkez bankaları da bundan vazgeçti. Yani
dünyada finansal piyasa krizinin ve büyümenin düşmesinin etkisiyle enflasyonla mücadele ikinci plana itilmiş durumda. Bu durum, merkez bankalarının finansal krize ve düşük büyümeye karşı faiz silahını etkili bir şekilde kullanmasını önlüyor. Bir yerde merkez bankaları ve önlem alıcılar,
aşağısı sakal yukarısı bıyık durumuyla karşı karşıya kaldı.
-
Tek belirlilik- Bu kadar belirsizlik arasında galiba 2008 için önemli bir belirlilik ortaya çıkıyor. O da
hem küresel bazda hem de Türkiye'de enflasyonun yüksek seyredebileceği. Yani patinajın devamı gelecek gibi.
- Sonuç- "Testide ne varsa dışına o sızar." Mevlana
Yayın tarihi: 4 Ocak 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/04//haber,84D71C3161F24DDA8A102B21F4C45118.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.