kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Aralık 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Ferdi Tayfur'un oynadığı ve geçen yıl atv'de yayınlanan Yersiz Yurtsuz adlı dizi yüksek reyting almıştı.

Durdurun dünyayı Ferdi abim inecek

ECEVİT KILIÇ
'Arabeskin kralı' Ferdi Tayfur, son günlerde magazin dünyasına damgasını vurdu. İmam nikâhlı eşi Necla Nazır'la ayrılmasıyla başlayan haberlerle, Tayfur'un 'ağır abi' ve 'kral' karizması ağır çizik aldı..
80'li yıllarda müzik piyasasını kasıp kavuran 'arabesk' rüzgârının, Müslüm Gürses ve Orhan Gencebay ile sıralanan (sıralama kesinlikle Müslüm Baba ile başlardı) üç isminden biriydi Ferdi Tayfur... Her üçünün de ortak özelliği yaptıkları müziğin bir parçası olarak 'ağır abi' tavrına, ciddiyetine sahip olmalarıydı... Şarkılarındaki gibi, yoksulları seven, harama uçkur çözmeyen, dürüst, vefakâr abiler olarak baş tacı edildiler. Sonra, devir değişti... Her üç ağır abi de 'medya' denilen tuhaf şeyin kurbanı olarak karizmalarına ağır çizikler aldı. Üçlünün amiral gemisi 'Müslüm Baba', önce son derece light albümlerde, yaptığı cover'larla su almaya başladı. Ardından ağır duruşunu giderek bozdu ve reklam yıldızlığına oturduğunda 'amiral gemisi' de artık onarılamaz hale geldi. Orhan Baba'nın karizmasını çizen iradesi dışında bir durumdu; 90'lı yıllarda İstanbul ve Bodrum barlarında Batsın Bu Dünya'nın cover'lanmış haline ellerini kaldırarak eşlik eden entelektüel kalabalık, aslında alarm zilinin ta kendisiydi. Sonra rehavetle kendisini canlı yayında bir jüri üyesi olarak Bülent Ersoy ile fevkaladenin fevkinde kavga ederken buluverdi. Dinleyicilerine, hayranlarına en büyük şoku ise Ferdi Tayfur yaşattı. Daha çok 'baba' sıfatı kullanılmadan "Ferdi" olarak anılan Tayfur hayranlarının gözyaşları, jilet façaları, minibüslerinin mor ışıkları ve peluş döşemeleri üzerinde milim milim yükselen koca bir duygu imparatorluğunu bir gecede yerle bir etti.

GENELEV AŞKI
Peş peşe yayınlanan gazete ve televizyon haberleri Ferdi Tayfur'un hayatının bir süre önce Çanakkale'de kaçırılıp, polis tarafından bulunan "Küçük Şeref Can" vakasından bile daha karmaşık olduğunu gösteriyordu. 1945 yılında Adana'da doğan Tayfur'un gerçek adı Turan Bayburt'tur. Ama babası ünlü tiyatro ve seslendirme sanatçısı Ferdi Tayfur'un hayranı olması nedeniyle oğluna da aynı adla seslenir. Ferdi Tayfur doğduktan bir süre sonra, babası Cumali Bayburt bıçakla adam yaralamak suçundan cezaevine girer. Cezaevinden çıkar çıkmaz da askere gönderilir. Baba Cumali döndüğünde ailenin en küçük çocuğu Ferdi altı yaşındadır. Ama birkaç gün sonra pavyonda çıkan bir tartışma kanlı biter ve baba Cumali yaşamını yitirir. Bu, aile için kötü ve yoksul günlerin başlangıcı olur. Anne Şerife Hanım, dört çocuğun karnını doyurmak için pamuk tarlalarında çalışmaya başlar, sonra da ailenin üvey babalı günleri... Ferdi Tayfur, Orhan Kemal'in romanlarından çıkıp gelmiş kadar gerçektir. Daha 10 yaşında otobüs terminalinde çakmak taşı satar. Ardından şekerci dükkânına çırak olur. Okuma yazmayı da burada öğrenir. Sonra Sakıp Sabancı'nın çiftliğinde işe girer. Filmlerinde sık sık görülen traktör üzerinde söylenen şarkılar bu günlerden kalmadır. 17 yaşındayken, Adana'nın Adana olduğu zamanlarda düzenlenen şarkı yarışmasında ikinci olur ve ardından soluğu İstanbul'da alır. Tek amacı ünlü bir şarkıcı olmaktır. Ancak henüz İstanbul'un da İstanbul olduğu günlerdir; yüzgeri Adana'ya, tarlalara, traktörlere ve toprak sürerken yanık türküleri söylemeye geri döner. Adana genelevinde bir kadına âşık olur ve bu aşkın peşinden Konya'ya bile taşınır. Konya'nın da henüz Konya olmadığı dönemlerde, bir pavyonda şarkı söylemeye başlar. Genelevdeki aşkını çabuk unutup, aynı pavyonda şarkı söyleyen bir başka kadına âşık olur ve birlikte yaşamaya başlar.

MHP'YE YAKIN DURDU
Tayfur bir süre sonra, biriktirdiği parayla kendine bir bağlama alıp yeniden İstanbul'un yolunu tutar. Geride ise pavyondaki aşkını, karnındaki erkek çocukla birlikte bırakır. Lunapark Gazinosu'nda ünlülerin arkasında bağlama çalmaya başlar. Bir süre sonra da ilk plağını çıkarır ama tutulmaz. Peş peşe çıkardığı altı plak da aynı kaderi yaşar. O da tekrar Adana'ya, pamuk tarlalarında ırgatlığa döner. Adana'nın meşhur mahallelerinden Hürriyet'te bir kahve açar ve memleketinde çıkardığı yedinci plağı Kaderimsin'le şeytanın bacağını kırar. Ardından peş peşe yeni albümler gelir. Hepsi de belli bir düzeyde ilgi görür. Bir yıl sonra Zeliha Hanım'la evlenir. Bu evlilikten iki kızı olur. Adını duyurmasından sonra sıra, filmlere gelir. Şarkılarıyla aynı adı taşıyan filmleri sinema salonlarında kapıların kırılmasına yol açacak bir ilgi ve izdihamla karşılanır. İlk rol arkadaşı da Necla Nazır olur. Nazır'la Çeşme filminin setinde başlayan bu tanışıklık bir süre sonra aşka dönüşür. Çift ardından imam nikâhıyla evlenir. Banu Alkan'a bakılırsa Necla Nazır, Kadir İnanır'ı terk edip Tayfur'a gitmiştir. Üstelik başını kapatarak... Daha çok sokaklarda, kahvelerde, tek tekçi meyhanelerinde dinlenen Ferdi Tayfur bir dönem gazinoların başköşesinde de yer bulur. Hicran yüklü hıçkırıklarla dolu, karamsar aşk şarkıları herkesin dilindeydi, özellikle genelev kapılarındaki küçük tahta tezgâhlarda hit oldu. Derbeder, Yuvasız Kuşlar, Huzurum Kalmadı, Durdurun Dünyayı, Ya Benimsin Ya Toprağın, Emmioğlu... Aslına bakılırsa hiçbir zaman Müslüm Gürses ve Orhan Gencebay gibi "baba" lakabını alamadı. Hep geride kaldı. Konserleri de Gürses ve Gencebay kadar kalabalık olmadı. Belki bu yüzden açığı siyasi kimlikle kapatmaya çalıştı. Her zaman MHP'ye yakın durdu. Eski hemşehrisi Devlet Bahçeli'nin partinin başına geçmesiyle Ülkücülerle ilişkisi daha sıkı-fıkı hale geldi. Bahçeli'yle görüşmeleri basına yansıdıkça 'Ülkücü camianın şarkıcısı' unvanını aldı. MHP'den milletvekili aday adayı oldu, ancak bu iş adaylığa dönüşmeden sona erdi.

SIRLARI ORTAYA ÇIKTI
Ferdi Tayfur son 10 gündür magazin dünyasına damga vuran isim oldu. İlk önce imam nikâhlı eşi Necla Nazır'ın türbanını çıkarmasıyla başladı haberler. Ardından Ferdi Tayfur'un 30 yıldır birlikte yaşadığı Nazır'ı terk etmesiyle devam etti. Ama asıl bombalar sonradan gazetelerin sürmanşetinde patladı. Kimi magazin duayenlerinin olayı örtbas etme çabalarına rağmen, Tayfur'un muammalarla dolu hayatı bir anda ortaya serildi. Daha önceki evliliği, Konya'daki kadın ve çocuğu, Adana'daki çocukları birer birer ortaya çıktı. Kızı Tuğçe, annesi Necla Nazır'a nikâh yapmadığı için ona tepki gösterdi. Ama Tayfur suçu eşi Necla Nazır'da buldu: "Necla Hanım, belli bir yaşa geldiğinde kızıma bunları anlatmalıydı. 'Babanın böyle böyle bir şeyi var, üzülmeyesin,' demeliydi." Nazır ise Tayfur ile ilişkileri başladığında 18 yaşında olduğunu ve evli olduğunu bilmediğini, iki yıl sonra evli olduğunu öğrendiğini söyledi. Ardından ikinci bomba patladı: Tayfur'un Habibe adlı bir kadınla yıllardır aşk yaşadığı haberleri gazeteleri süsledi. Geride birlikte olduğu kalabalık bir kadın listesi ve en önemlisi belki de neyi yaşadıklarını bile bilmeyen ama aynı babanın evlatları olan çocukları kaldı. Ama tüm bunların açığa çıkmasıyla belki de onca dertten kurtulduğunu düşünen Tayfur'un sözü yeter: "Kendimi kuş gibi özgür hissediyorum. Hayat bu, dönüp dolaşıp aynı yere gelmez mi her şey? Bugün doğan yarın ölmeyecek mi?" Birileri durdursun şu dünyayı, Ferdi Tayfur inmek istiyor!
Haberin fotoğrafları