Şu sıralar Türkiye, büyük bir kabuk değişiminin sancılarını yaşıyor. Hacettepe Üniversitesi'nden siyaset antropologu Doç.
Süavi Aydın bunu şöyle özetlemiş: "Batı'da
1950'den sonra yeni bir ulus devlet modeli ortaya çıktı. Şimdi bütün dünya küreselleşmenin ihtiyaç duyduğu bu yeni ulus devlete gidiyor ve Türkiye'de de aslında bunun kavgası yaşanıyor." (
Neşe Düzel ile röportaj, Taraf, 10 Aralık )
Nedir bu kavga? 19'uncu yüzyılın ulus devleti modelini mi sürdüreceğiz? Yoksa modern ulus devlet modeline mi geçeceğiz?
Süavi Aydın'ın da belirttiği gibi "
devlet kurumlarını yönetenler " kabuk değiştirmeye karar verdi. Ancak "
içeride " ciddi bir direniş var.
Direnişçiler (
tutucular,
statükocular, hatta '
gericiler') imtiyazlarını yitirmemek için,
Atatürk'ü istismar etmekten,
çeteleşmeye her yolu deniyorlar.
Bu çekişmeye elbette üniversiteler de dahil... YÖK'ün eski Başkanı Prof.
Erdoğan Teziç, köhnemiş ulus devleti tahkim etme çabasındaydı.
Yeni Başkan Prof. Yusuf Ziya Özcan ise yukarıda anlatmaya çalıştığım kabuk değişiminin, yüksek öğretim düzeyindeki "
lideri " olmak gibi tarihi bir görev üstlendi!
Prof. Özcan bunu ancak, başkanı olduğu YÖK'ü de "
dönüştürerek " başarabilir.
Bu yolda bilimsel çalışmalarından ziyade
" yeni bir ulus devlet modeline geçme vizyonu " ona yardımcı olacaktır.
Üniversiteleri "
yüksek lise " ya da bir okurumuzun esprili deyişiyle "
üniverlise " olmaktan çıkarıp "bilim üreten evrensel ve özgür eğitim kurumları" haline getirmek üzere yeniden yapılandırmak...
Prof. Özcan'ın misyonu işte bu!
Yayın tarihi: 11 Aralık 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/11//haber,D11762FB5BE24EDF80A15572A335E1A5.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.