kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Aralık 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
OKUR TEMSİLCİSİ
Okur Temsilcisi

Kuşku yaratırken

AYNI zamanda köşe de yazan SABAH okurlarından Orhan Birgit, Tarhan Erdem'in hazırladığı türban/başörtüsü konulu KONDA araştırmasıyla ilgili olarak, SABAH'ın "bu anketin ulaştığı sonuçlar üzerinde kuşku yaratmaya çalıştığından" yakındı.
Ben bu gazetenin avukatı değilim.
Görevim gazete içeriğiyle ilgili şikâyet ve eleştirileri incelemek.
Bunu "ihbar" kabul edip şikayeti araştırdım. Salı gününden itibaren çıkan SABAH sayılarını sayfa sayfa taradım.
KONDA'nın sonuçları, TESEV ve A&G araştırmalarıyla salı günkü bir haberde derinlemesine ve nesnel olarak kıyaslanmış. Haberde hiçbir sorun yok.
Okurumuz herhalde köşe yazılarını kastediyor, diyerek onlara da baktım.
Konuya sadece Emre Aköz ve Nazlı Ilıcak değinmiş.
Araştırmaya eleştirel bakmışlar.
Okurumuz Birgit'in, çok sesli bir gazetede doğal eleştiri hakkı kullanan iki yazarın görüşlerini bütün gazeteye yükleyerek onu töhmet altında bırakmayacak olgunlukta olduğunu sanıyorum.
Eleştiri hakkı kullanmanın, "kuşku yaratmaya çalışma"ya indirgenemeyeceğini bildiğini de.
"SABAH gazetesinden iki yazarın karşı çıkmalarının nedenini anlamakta güçlük çektim" ifadesi haksızlığı giderir, adil olurdu.
Bu yanlışlığı biz Türkiye'de çok sık yapıyoruz.
Mesela, Financial Times gazetesine dışardan ama düzenli yazan bir kişi Türkiye ile ilgili övücü veya yerici bir şeyler yazınca "Financial Times Türkiye'yi övdü veya yerdi" diyoruz. Oysa öven veya yeren bay veya bayan X. Gazete değil.
Pek çok ülkede gazetenin görüşü gazete imzalı başyazılarda görülür.
Bizde bu uygulama hemen hemen yok gibidir. Olması gerektiği halde.
Gazetelerin görüşünü başyazarlar veya genel yayın yönetmenleri sunuyor.