kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Ekim 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
OKUR TEMSİLCİSİ
Okur Temsilcisi

X otelindeki tecavüz

İstanbul'da bir otelde kalan, odasında uyuyan bir kadına otelin bir çalışanının tecavüz ettiği iddiaları üzerine açılan davalar iki habere konu olmuştu. Ama sorun var: Otel, adının verilmesinden şikâyetçi.
Bir tecavüz olayı, gazetede bir ay arayla iki kez habere konu oldu. Önce, 30 Ağustos tarihli gazetede Taksim'de Dört Yıldızlı Otelde Bellboy Tecavüzü başlıklı bir haber yayımlandı. Buna göre bir otelde sevgilisiyle gece geçiren genç kız, sevgilisi sabah ayrıldıktan sonra otelin bir çalışanının cinsel tecavüzüne uğramıştı.
Haberde otelin fotoğrafı vardı; ismi de dört kez geçmekteydi.
8 Ekim 2007 tarihli gazetede de Dört Yıldızlı Otelde Tecavüze Yeni Dava başlıklı haberde bu kez, mağdurun açtığı ceza davasına bir tazminat davasının eklendiği aktarılıyordu. Otelin fotoğrafı habere eklenmiş; ismi de biri spotta olmak üzere üç kere zikredilmişti.
Acaba otel adı ve resminin yayımlanması doğru bir hareket miydi?
Adı geçen Green Park otelinin medya ilişkileri koordinatörü Birol Aydın, bir eleştiri mektubu gönderdi.
Biraz kısaltarak metni aktarıyorum:
"Bir okuyucu gözüyle baktığımda, yeni ve farklı bir şey var gibi aynı haberin yeniden yazılması ve haberde adı geçen otelin isminin açıkça yazılması ve resminin basılması basın meslek ilkelerini ihlaldir.
- Bir şahsın fiili, asla otele mal edilemez. Dolayısıyla, her iki haberde, otelin ismi defaatle yazılıp otelin resmi basılarak açıkça hedef gösterilmiştir.
- Haberlerde açıkça yargıyı etkileme ve hedef gösterme vardır. Otelin resmini yayımlamak ve ismini defaaten zikretmekle, ticari itibarı zedelenmiş ve suçu işleyenle bağdaştırılmıştır
- Muhabirler haberlerini hazırlarken The Green Park Hotels & Resorts'un hiçbir yetkilisinin görüşünü almamıştır . Ayrıca, haberde, açıkça, dava açtığı iddia edilen şahsın ve avukatının sözcülüğü yapılmıştır. Basın meslek ilkeleri açısından olaya baktığımızda, haberde ilgili tüm tarafların görüşleri alınmalıdır . Haberi hazırlayan muhabirler, tek taraflı davranmışlardır. Bu bağlamda, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayımladığı Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'ne göre, "... Gazeteci yargı sürecinde taraf olmamalıdır... Haberlerde ve yorumlarda suçluymuş gibi değerlendirmeler yapılmamalıdır." Haberde, otel suçluymuş gibi davranılmış, defaatle ismi yazılmıştır.
- SABAH'ta 30 Ağustos 2007 tarihli "Taksim'de dört yıldızlı otelde bellboy tecavüzü" başlıklı haber; aynı tarihte Takvim Gazetesi'nde de yer aldı. Aynı grubun bünyesindeki SABAH Gazetesi ile Takvim Gazetesi'nin bazı haberleri ortak bir havuzdan alınmaktadır.
Dolayısıyla her iki haberi yazan da aynı muhabir. İlk haberde "100 bin YTL'lik tazminat davası açıldığı" zaten belirtilmiş. Buna rağmen, yeni, farklı bir şey varmış gibi, bir anlamda okuyucu da aldatılarak, haberin bu ayrıntısı "Dört yıldızlı otelde tecavüze yeni dava" olarak yaklaşık bir ay sonra yeniden haberleştirilmiş. Kısaca, ilk haberde yazılan "100 bin YTL'lik tazminat davası" konusu, ikinci haberde yeni, farklı bir şey gibi sunulup büyütülmüş. Bu durumu mesleki deneyiminize arz ediyorum..."
- Konuyu enine boyuna düşünüp tartıştım; hukuk uzmanlarına da danıştım.
- Haber hazırlanırken Green Park yetkililerinin görüşlerine başvurulmalı, gerekli görüldüğü takdirde haber metnine de eklenmeliydi.
- Otel "suçluymuş" gibi mi davranıldı? Haber değeri taşıyan fiillerde (suç, felaket, yolsuzluk vs.) kişilerin yanı sıra kurumların adı da verilebilir. Çeçenlerin turistleri rehin aldığı otelin adı, silahlı eyleme hedef olan Danıştay'ın adı, mültecilerin içinde yakalandığı geminin adı, ilk akla gelen örnekler. Kamusal belgelere ve ifadelere de yansıyan bu adların yayını engellenemez. Etiğe de aykırı değildir. Ancak, burada özen gösterilmesi gereken nokta, kurum isminin haberin esasıyla bağlantısında dengenin kurulması. Kurum ismi bu bağlamda ne kadar önemlidir? Tecavüz haberinde, otelin adı, en fazla bir kez geçebilecek, fazla üstünde durulmayacak bir ayrıntıdır. Fotoğrafa da gerek yoktu.
- Takvim'in 30 Ağustos tarihli haberi SABAH'ın 8 Ekim tarihli haberindeki içeriğe sahip. Yani yeni değil. SABAH haberinde yeni olarak görünen ayrıntı, mağdurun avukatının açıklamaları ile "davaya yakında başlanacak" bilgisi.