Bütçe görüşmelerinin başladığı günden bu yana Meclis'te en fazla tekrar edilen kelime yolsuzluk...
Hükümet, buna
"yoksulluk ve yasakları" da ekleyerek
"Üç-Y ile Mücadele" sözü vermişti.
Hatta, Acil Eylem Planı içinde de yer almıştı.
Kabul edelim ki, yasaklar ve yoksullukta belirli bir yol kat edildi.
Peki yolsuzlukla mücadelede aynı durum söz konusu mu?
Ankara'da TEPAV'da düzenlenen konferansta iki gündür bu soruya yanıt arandı.
Meclis'te bu kadar çok adından söz edip,
"mücadele" çağrıları yapılmasına karşın, bu yıl üçüncüsü düzenlenen
"Yolsuzlukla Mücadele Konferansı" nda,
Abdüllatif Şener,
Bekir Ödemiş gibi aktif siyasete ara vermiş olanları saymazsak siyasetçi yoktu.
"Yerelleşme ve Yolsuzluk" konusunun ele alındığı Konferans'taki konulara gelirsek...
TEPAV Direktörü
Güven Sak başta olmak üzere, Dünya Bankası'ndan, Avrupa Konseyi'nden, bürokrasi ve üniversitelerden gelen konuşmacıların söylemlerinin özeti şuydu:
"Türkiye yolsuzlukla mücadelede geri kaldı..." Diğerleri gelip geçti İddialarına da Dünya Bankası Yönetişim Göstergeleri Raporu'nu dayanak gösterdiler.
Rapora göre Türkiye, yolsuzlukla mücadelede aslında ilerleme kaydetti; puanı 2004'te yüzde 51.9 iken, geçen yıl yüzde 58.7'ye çıktı.
Ancak, diğer ülkeler yolsuzlukla mücadele konusunda çok daha fazla gayret gösterdiği için geriden gelip Türkiye'yi geçti.
Türkiye, olduğu yerde saydı.
TEPAV Direktörü Sak, bunun nedenini hükümetin söz verip de yerine getirmediği düzenlemelere dayandırdı.
Hükümetin,
"Meclis'te Siyasi Etik Komisyonu'nun kurulup siyasetin finansmanının kontrol altına alınacağı sözünü verdiğini" ancak bir adım atmadığını anımsattı.
Bilgi Edindirme Yasası çıkmasına rağmen,
"sır" kavramı ile içinin boşaldığını, Sayıştay Kanunu'nun Meclis'te beklediğini, Kamu Yönetim Reformu'nun hayata geçirilemediğini vurguladı.
Diğer konuşmacılar da benzer sözler söyledi.
Çözüm yerelleşmede Peki, yolsuzluğun önlenmesi için yasal düzenlemeler yeterli mi?
Tabi ki hayır...
Uzmanlar,
"hizmet verenle alanı yakınlaştırdığı için yerelleşmenin uzun vadede yolsuzluğu önlediğini" söyledi.
Hizmetler yerel yönetimlere aktarıldıkça, denetiminin de o derece arttığını ve yolsuzluğun azaldığını kaydetti.
Ancak, Türkiye'deki veriler tam tersi sonuç gösteriyor; en fazla yolsuzluk olayı yerel yönetimlerde yaşanıyor.
Gerekçesini,
"Denetimi fazla olduğu için yolsuzluk olayları oralarda çok daha fazla ortaya çıkarılıyor da ondan" diye açıkladılar.
Haydutsal kültür Uzmanlar bunu söylese de yönetimin içinden gelen eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in sözleri gerçeğin göstergesiydi:
"Zeki adam çalınca hem kendine, hem karşısındakine kazandırır; saf kaybeder, karşısındakine kazandırır; aptal hem kaybeder, hem kaybettirir; haydut ise az kazanmak için çok kaybettirir..." Son sözü ise çok alkış aldı:
"Haydutsal kültürün, toplumsal kültüre dönüştürülmesi gibi bir durum yaşanıyor. Önce bunu düzeltelim..."
Yayın tarihi: 7 Aralık 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/07//haber,3F8F6FD594DD4C49AE4061769CACC658.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.