TBMM'de bütçe görüşmelerinin ilk gününden çıkan sonucu söylemek gerekirse:
"Ne iktidar, ne de muhalefet bütçeden memnundu..." Muhalefet liderleri
Deniz Baykal ve
Devlet Bahçeli'nin hükümete eleştirileri sonucu ortaya çıkan karşılıklı laf atmalar da olmasa; geçmişteki bütçe görüşmelerinin aksine tadı, tuzu da yoktu...
Hem hükümet, hem de muhalefet sözcülerinin sözlerinden yola çıkarak bütçenin tümü üzerinden bir değerlendirme yapılırsa, 2008'in çok parlak bir yıl olmayacağını söylemek olası.
Bunun temel nedeni de aslında belli; global sermayenin ulusal sınırlarına dönüş arayışına girişmesi.
İçerde ise yabancı sermaye girişi sayesinde ayakta duran cari açık sorunu...
Bütçeye iyi hazırlanmış muhalefet cephesinden bakılırsa; bütün bunlara hükümetin sosyal yatırımlara yönelik yatırımlara yönelmemesi; yolsuzluğun engellenememesi; çıkar ilişkisine dayalı yönetim biçiminin sürdürülmesi ve yabancı sermayeye dayalı faiz politikasının da eklenmesi gerekiyor...
Bir de ekonomik güçle ters orantılı hareket eden terörle mücadele sorununu unutmamak lazım...
İktidarın sıkıntısı İktidar milletvekillerinin hoşnutsuzluğuna gelirsek...
Meclis'te iktidar kulisinde ortaya çıkan tablo, AK Parti milletvekilleri de bütçenin yatırımlar açısından beklentilerinin karşılanmadığı inancındaydı.
Özellikle de Doğu ve Güneydoğu milletvekilleri...
Nitekim, bölge için gerekli yeterli paranın bütçeye konulmadığı yakınması içinde Maliye Bakanlığı bürokratlarına yönelttikleri şu sözler de her şeyi anlatmaya yetiyordu:
"GAP dahil, bölgeye ayırdığınız para ile hiçbir iş yapılmaz. Bizimkiler, (bakanlar) Diyarbakır Belediye Başkanlığı'nı kazanmayı umuyor; bu bütçe ile zor kazanırlar..." İstihdamın yükü kalkıyor Kuliste karşılaştığımız Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan'a, partili milletvekillerinin yönelttiği eleştiriyi aktarınca gülmeye başladı:
"Benden bu kadar. Seçim öncesinde de bu sözleri söylediler; para yoksa kazanamayız dediler. Ama kazandık. Başbakan'ın sözünü dinlesinler, para istemesinler, gönül kazansınlar..." Dünya ekonomisinin olumsuz sürece yöneldiğini,
"yabancı sermayenin Türkiye'ye girişinin devamı için önlemler alınması gerektiğini" söylediğini anımsattık.
Bu amaçla ne yapacağını sorduğumuzda
Unakıtan'ın yanıtı şöyle oldu:
"Vergi yükünü azaltmayı sürdüreceğiz..." İş çevrelerinin istihdam üzerindeki vergilerin fazlalığından yakındığını anımsattığımızda ise
"O konuda kanun hazırlığı son aşamasına geldi" dedi.
Devlet Bakanı
Nazım Erken ile birlikte çalıştıklarını kayda geçirip ekledi:
"
İstihdamın üzerindeki vergileri, 2008'in ikinci yarısından itibaren düşürürüz. Ayrıca araştırma geliştirme (Ar-Ge) birimlerini kuran şirketlerin, bu birimlerinde çalışanlarından vergi ve sigorta almayacağız; araçlarının amortismanında kolaylık getireceğiz..."
"Şirketler bütün işçilerini Ar-Ge birimlerine kaydırır" deyince Unakıtan'ın yanıtı gecikmedi:
"Bizim müfettişler de gider bir bakar canım..."
Yayın tarihi: 5 Aralık 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/05//haber,368F76403D58459892207FA112D51451.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.