kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Kasım 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MUHARREM SARIKAYA

"Açılım dağa değil şehre"

Meclis dün siyasi parti liderlerinin birbirlerine sert salvosuna sahne oldu. Sert söylemlerin nedeni ise teröre karşı uygulanacak yöntem...
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, dün partisinin grup toplantısında dile getirdiği gibi, yöntem üzerindeki anlaşmazlık hem iktidar, hem de ana muhalefetle sürüyor.
MHP liderinin iktidar partisine sert eleştirisi, "teröristlere genel af çıkartacağı" üzerine kuruluydu.
Bahçeli'ye yanıt gecikmedi; Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında genel af niyetleri olmadığını açıkladı.
Daha önce dile getirdiği "ya silahı tercih edeceksiniz, ya demokrasiyi" söylemini de değiştirmedi.
Peki, dağda dolaşan terörist silahını bırakıp şehre geldiğinde, kendisini aklayacak ara mekanizma ne olacak; af mı?
AK Parti Genel Başkanvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'ın, sorumuza yanıtı şöyle oldu:
"Başbakan, bu çağrıyı dağdakine değil, şehirde olana yaptı. Dağda elinde silahlı olan ile şehirde söylemleriyle terörü yaratanlar aynıdır."

"Ya bırakır ya katlanır"
Fırat, Başbakan'ın "ya dağ, ya şehir" söyleminin gerisindeki açılımın da bu olduğunu belirtip devam etti:
"Bu sözlerin adresi belli; DTP ve PKK'ya destek verenler. Ya şehirde teröre destek olmadan demokratik haklarını kullanacaklar ya da sonucuna katlanacaklar..."
Terör örgütüne katılmış, ancak herhangi bir eyleme katılmamış olan dağdakilerin aşağı indirilmesine ilişkin planlarının ne olduğunu sorduğumda ise Fırat şu yanıtı verdi:
"ABD ve ilgili taraflarla yapılan diplomatik temaslar sonucu karara varıldı. PKK, Irak'ta yaşam bulamayacak. Dağdakiler ya silahını bırakıp gelip teslim olacak ya da orada sonuçlarına katlanacak."
Fırat'ın şu cümlesi de önemliydi:
"Önce silahı bırakıp teslim olacaklar; sonrasına ancak o zaman bakılacak."
Sonrasındaki kasıt belli; silahlar tamamen sustuktan sonra yargı boyutunda açılıma gitmek.

"Dokunulmazlık..."
Peki, MHP'nin önerdiği, "devlete karşı suç işleyen milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması" için anayasa değişikliği konusu.
İktidar partisi, Başbakan'ın da dün "siyasi linç yapmayız" sözlerinden anlaşılacağı gibi bu girişime kapalı.
MHP'nin eleştirilerine hedef olan CHP'nin dokunulmazlık için anayasa değişikliğine bakışı ise iktidardan farklı.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, anayasa değişikliğinin mevcut milletvekillerini kapsamayacağını anımsatıp ekledi:
"Bunu bir sonraki dönemde mi uygulayacağız? O zaman ne gereği var? Tüm dokunulmazlıklar kaldırılır olur biter..."
Hükümetin dokunulmazlıkların tamamen kaldırılmasına karşı çıktığını da anımsatan Anadol, "bir yöntem daha var" deyip devam etti:
"Eğer devlete karşı suç işleyen milletvekilinin fezlekesi Meclis'e gelirse, o zaman dokunulmazlıklarla ilgili Karma Komisyon toplanır gereğini yerine getirir."
Ardından söylediği cümle ise sitem doluydu:
"Geçen dönem tüm uğraşımıza rağmen Karma Komisyonu toplayamadık. Dileriz bu dönem toplarız..."
Meclis haftaya gerilimle başladı; dileriz çözümle bitirir.