IMF Başekonomisti Simon Johnson'ın BBC'nin sorularını yanıtlarken
"Dünya ekonomisinin şiddetli kriz riskiyle karşı karşıya kalabileceği" uyarısında bulunduğu bir günde sanayiciler ekonomi yönetimiyle buluştu. Ekonominin koordinasyonundan sorumlu Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekren; BDDK, SPK, İMKB başkanları, DPT Müsteşarı ve danışmanları ile birlikte İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) aylık meclis toplantısına katılarak sanayicilerin sorunlarını dinledi. Sanayinin ve özellikle ihracatçıların durumunu anlatırken İSO Başkanı
Tanıl Küçük'ün şu sözleri ilginçti:
"Hasta komaya girmek üzedir. Ve acilen hayat kurtaracak, yeni ve yaratıcı enstrümanların devreye sokulması gerekmektedir. Komaya girmek üzere olan hastamızın kalbi, ihracattır! İlk acil müdahale de ihracata yapılmak zorundadır." Bakan'ın mesajı
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren isteklere karşı somut bir yanıt vermedi. Ekonomideki genel perspektiflerini değiştirmeyeceklerini, rekabeti güçlü bir şekilde sürdüreceklerini belirten Bakan
"Şimdiye kadar hep istikrarlı büyümeden bahsettik. Artık büyümeyle istikrarı ön plana koymamız lazım" diyerek büyümeye daha fazla önem vereceklerinin, büyümenin sosyal boyutunu gündeme getireceklerinin altını çizdi.
Düşen doların etkisiİhracatta artışın önümli bölümünün pariteden kaynaklandığını gösteren veya anlatan bir rapor da dün TEB Başekonomisti
Emin Öztürk tarafından yayımlandı.
"Euro'nun güçlenmesi ihracat artış hızını olduğundan yüksek göstermektedir" diyen Emin Öztürk
"İhracatın tamamı Euro olarak ifade edildiğinde ihracatın artış hızında yavaşlama olduğu ortaya çıkmaktadır" saptamasını yaptı.
Dünya ekonomisinde yavaşlama beklenirken petrol, altın ve emtia fiyatlarının artmasının dikkat çekici olduğunu kaydeden Emin Öztürk, bunun ana nedeni olarak,
"ABD Doları'nın değer kaybının son aylarda hızlanarak devam etmesini ve söz konusu para birimimin dünya ölçeğinde bir referans para olma özelliğinin artık sorgulanmaya başlanmasını" gösterdi.
Faiz ve dolar düşer
Öztürk doların geleceği konusunda şunları kaydetti: "Yavaşlama, hatta bir resesyona girme riskiyle karşılaşılan ABD ekonomisini canlandırmak ve subprime mortgage kredilerindeki batakların yol açtığı sorunları azaltmak için Fed, son üç ayda olduğu gibi muhtemelen 2008 yılı boyunca da faizleri indirmek zorunda kalacak. Fed faiz indirdikçe faiz paritesi nedeniyle ABD Doları'nın daha fazla değer kaybetmesi riski de artmaktadır."
Radikal değişiklik
Dolar değer kaybettikçe daha çoğu Euro üzerinden olan bizim ihratacatımız da görünüşte artışını sürdürebilir. Hükümetin de tutumu mevcut ekonomik dengelerin ve kurgunun sürdürülmesinden yana. En azından Bakan Ekren'in dünkü konuşmasından böyle bir sonuç çıkarıyoruz; radikal bir değişikliğe gidilmeyeceğini anlıyoruz. Gittiği yere kadar mevcut yapıya dokunmayı ve yapıyı değiştirmeyi hükümet istemiyor. Eğer IMF Başekonomisti'nin beklentileri gerçekleşir ve bu durumda Türkiye'nin ekonomi politikaları tıkanırsa, ancak o zaman yeni bir rota çizmek, yeni bir kulvar açmak gündeme gelebilir. O aşamaya kadar da yola devam deniliyor.
Sonuç
"Bence bir şeyin ancak devamı varsa değeri vardır." Goethe
Yayın tarihi: 29 Kasım 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/29//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.