Peker, Gülse'yi rahatsız ediyor mu?

Gülse Birsel, "Haziran gibi Avrupa Yakası'nı bitirmeyi planlıyorum" açıklaması yapmış. Arayıp kendisine bunun doğruluğunu sordum. Gülmeye başladı. "Ben her yıl sıkılıp bu kararı alıyorum, sonra da vazgeçiyorum ama 90 dakikalık dizi yazmaktan gerçekten çok bunaldım" dedi. Ayrıca oradaki muhabir arkadaşlara da bunu böyle söyledim ama yanlış anlaşılmışım galiba" deyip traji komik bir olayı anlattı. Gülse, bu haberin çıktığı diyalog sırasında bir muhabirin şu ilginç sorusuyla karşılaşmış: "Peker Açıkalın ile Şafak Sezer'in kavgası Avrupa Yakası setini de geriyor mu? Peker Bey bu gerginliği sete taşıyor mu?" Gülse biraz afallamış ve cevabı yapıştırmış "Valla sette olsaydı yansırdı herhalde ama kendisi henüz bu sezon hiçbir bölümde yer almadı!"

Kira fazla geldi galiba
Bu Gülse Birsel için komik ama biz gazeteciler için dramatik. Belli ki, sanat camiası ile birebir muhatap olup, bizleri ateş hattında temsil eden arkadaşlarımız, bırakın televizyon izlemeyi, gazete bile okumuyorlar. Böyle olunca da tabii gazetecilik sürekli ağır eleştiri ve erozyona uğrar! Bir ilginç gazeteci anısı da Yağmur Atacan'dan. Pınar Altuğ Bodrum'da bir ev almış ve iki sevgili eşyaları kamyonla Bodrum'a göndermişler. Yağmur, kamyonun yanında hamallara, eşyaları taşımak için yardım ederken bir muhabir yaklaşıp; "Abi evin kirası çok geldi galiba, bu yüzden mi taşınıyorsunuz?" demiş. Yağmur ağlasın mı, gülsün mü pek karar verememiş.

Gülse film çekecek
Bu arada hazır konuşmuşken Gülse'nin kafasındaki planları da öğrendim. Bu yaz mutlaka bir film çekmeyi düşünüyormuş. Hatta hikayesi bile hazırmış. Bir de tiyatro fikri varmış. İşte bu nedenle bu sezon diziyi bitirmeyi zaman zaman düşünüyormuş. Ama dizinin istikrarlı başarısı nedeniyle televizyon yöneticilerinin onu sessiz sedasız göndereceğini zannetmiyorum!