Terör ne isterse yapıyoruz!

Terörün tek bir amacı vardır: Sivil hayatı sekteye uğratmak, halka korku salmak. Son günlerde uzun zamandır çekmediğimiz kadar acı çekiyoruz. Başını annesinin omuzuna yaslamış şehitlerin fotoğraflarına, boncuk gözlerine bakıp bakıp lanetler okuyoruz. Hepimiz kendi yöntemlerimizle üzülüyoruz. Kimimiz tepkisini dışa vurup sokaklara atıyor kendini. Kimimiz ise daha sakin. Ama birileri de bu acıyı manipüle etmeye çalışıyor. Dilek Önder çok güzel dile getirmiş bu fikri. "Başın dik olsun diyorum, dik kafalı ol demiyorum. Önüne gelene, senin gibi olmayana kafa at da demiyorum" diyor. Bu fikre tamamen katılıyorum.

DOĞRU TAVIR POSTA KOYMAK!
Biz terörü Amerika gibi yeni keşfetmedik. Acımızı, günlük hayatımızı değiştirmeden yaşamalıyız. Geçen hafta İbrahim Tatlıses, dansöz oynatmadığı halde oynatmakla suçlandı. Hatta bu konu Meclis'te bile tartışıldı. Ve bu hafta tüm televizyonlar yas yayınına geçtiler. O güne kadar şehit yakınlarını ekrana çıkarmayan yapımcıların birdenbire bu acılı insanları ekrana çıkarması halka çok samimi geldi mi merak ediyorum. Bana gelmedi. medyatava.com da Ömer Özgüner Kemal Belgin'in "50 tane Abdullah Çatlı lazım" deyişini, Erman Toroğlu'nun konu ile ilgili "Karışılıklı saygı ve sevgiye dayalı" yorumlarını yazmış. Bunlar feci fikirler. Yarın birileri Abdullah Çatlı olmaya kalkarsa ne diyecek bu insanlar? Bu hareketler, Kandil'deki çapulcuların istediği gibi, Türk halkını toplumsal histeriye kaptıracak zincirleme olayların ateşleyici olabilir

MORALİNİZE SAHİP ÇIKIN
Gerçek tavır kafa tutmaktır. Mesela dün gazetemin yaptığı gibi, rehine Mehmetçiklerin fotoğraflarını yayınlamamaktır! Aksine katillerin fotoğraflarını yayınlayıp onlara kımıldayacak yer bırakmamaktır. Kan kusup, kızılcık şerbeti içtim demektir. Moralimizi bozamadıklarını, bozamayacaklarını göstermektir. Lütfen, ülke insanımızın moralini bozup, teröristlerin morallerini yükseltmeyelim.